Hafta sonları alış veriş merkezlerine gitmeyi sevmiyorum. Hem otoparkında yer bulmak, hem mağazalarında dolaşmak hem de kafelerinde sakin bir masa bulmak neredeyse imkânsız. Bir şekilde işlerimi halledip o kalabalıktan kurtulma şansı bulduğumda ise arabayı nereye park ettiğimi bulma macerası başlıyor. Neyse ki sonunda bu macerayı ortadan kaldıracak bir çözüm keşfettim. Keşfime gülebilirsiniz belki gene de yazayım. Park yerinin fotoğrafını çekiyorum. Bu sayede hangi katta hangi noktaya arabayı park ettiğimi aklımda tutmaya gerek kalmıyor. İnsanlık için önemsiz, benim için bu keşfi paylaşmak istedim :)
Okumakta geç kaldığım romanlardan birisini daha, geç olsa, bitirdim. Saatleri Ayarlama Enstitüsü Ahmet Hamdi Tanpınar'dan okuduğum ilk eser. Yazarın, okumam gerektiğini düşündüğüm bir kaç eseri daha var. Dergah Yayınları'ndan Eylül 2000 tarihli yedinci baskısından okudum bu önemli romanı. Birinci baskısı 1962 yılında yapılmış, ancak sanırım bu Dergah Yayınları'ndaki ilk baskısının tarihi. Romanın okuyucu ile ilk buluşması ise 1954 yılında Yeni İstanbul Gazetesi'nde tefrika olarak yayınlanması ile olmuş. Benim okuduğum baskıda yayınevinin kısa bir sunuşunun ardından dört bölümden oluşan romana yer verilmiş. Eserin sonunda ise Berna Moran'ın Mart 1978'de Birikim Dergisi'nde; Mustafa Kutlu'nun Nisan 1983'de Yönelişler Dergisi'nde ve Beşir Ayvazoğlu'nun Temmuz 1985'te Töre Dergisi'nde yayınlanan makaleler okuyucunun dikkatine sunulmuş. Yayın tarihine göre sıralanmış bu makaleleri okumak, romanda dikkatimden kaçan kimi noktaların olduğu...