Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Yorum bırak kitap kazan

Okuduğum kitapları biriktiriyordum bugüne kadar. Ancak biriktirmenin bir sınırı olmalı. Yenilerine yer açmak adına, bir kısmını elden çıkartmalı.  Tamam ama nasıl?   En güzel yolu, birisine hediye etmek.  Peki ama kime? Hak edene. Gerçekten isteyene ve şansı yaver gidene. Bu yüzden dünya kupasının kalan süresi boyunca, bu yazının altına yorum yazanlar arasından şanslı okuyucularıma kitap hediye edeceğim. Hangi kitap diye sormayın lütfen, çünkü bugün için ben de bilmiyorum :)

Kapadokya

Kapadokya'ya dört kez gidilir mi derdim, eskiden olsa. Söz konusu çocuksa, dört değil ondört de olur elbette. Daha önce 3 kez gittiğim ve hâlâ aklımda olan mekanları bu kez onlar ile dolaşmak ayrı bir keyif. Nerede ne yenilir, kaç paradır, hangi otel iyidir, balon turu yapmak mantıklı mı sorularının yanıtları yok bende.  Ankara çıkışı bir tur ile gittik. Jolly tur adlı şirketin düzenlediği bir tur idi. 23 Nisan öncesindeki haftasonuna denk geldiği için sanırım epey kalabalıktı mekanlar. Ankara'dayken müze kartınızı alın derim. Orada çok sıra oluyor. Kart bir yıl geçerli. İş Bankası kredi kartlarının böyle bir özelliği varmış sanırım. Benim İş Bankası kartım olmadığı için sırayı beklemek zorunda kaldım.  Ankara - Ihlara vadisi arası çok uzak değil. Günübirlik doğa yürüyüşü için güzel parkurlar sunuyor anladığımız kadarıyla, akılda tutmakta yarar var.  Bir gece konaklamalıydı turumuz. Bu tur işini hiç sevmediğim için bir gece fazlasıyla yetti. Hayatı kendi ritmiyle y

Atatürk ve Masonluk / Tamer Ayan

Anıtkabir, Ankara Yakın tarih olarak adlandırdığım, 1870 - 1930 arasındaki 60 yıllık döneme ilişkin kitapları okumayı sürdürüyorum. Öyle kolay bitecek gibi de durmuyor. Satın aldıklarım raflarda sıralarını beklerken, okuduklarımdan öğrendiğim yenileri de satın alma sırasında bekliyor. Bugünlerde Sait Halim Paşa'nın Buhranlarımız adlı anı eseri radarıma takıldı. Gelelim Tamer Ayan'ın kitabına. İşin doğrusu bu tür isimlere sahip kitapları pek satın almıyor ve okumuyorum. Ancak, kitabı internet yerine dokunarak - sayfalarını karıştırarak satın almanın avantajını kullanmıştım bir kez daha. Ayan'ın kitabı, sansasyonel isimli Atatürk kitaplarından oldukça farklı.  Öncelikle Tamer Ayan, kendi ifadesine göre: Sevenler Locası'nda 1986'da Nur'a kavuştu Kitap, Mustafa Kemal Atatürk'ün masonluk ile ilişkisi üzerine yazılmış. İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin kuruluş dönemlerinde serbest hareket etmenin zorluğu ve hafiyelerin çokluğu nedeniyle görece

Barselona

Yaş almaktan mıdır bilmem bir üşengeçlik var üzerimde. Oysa eskiden, daha geziye başlamadan yazıları planlardım. Gezi boyunca yazıya en uygun fotografı çekmeye çalışır, kimi zaman gittiğim yerde, çoğunlukla döndükten hemen sonra ... gezi notları diye yayınlardım.  14 yıl geçince blogda, biraz tembellik hakkı oluyor. O değilde, ya da neyse... Sizi Barselona fotografları ile başbaşa bırakayım. Sona bir kaç açıklama ekledim: Bu arada Barselona ve diğer başka bir çok kent / bölge hakkında keyifli yazılar okumak isterseniz OiTheBlog tam size göre. Hayata benzer pencereden bakan Öykü Doğan ve İdil Atay blogunu ben çok sevdim.  Barselona pahalı mı sorusu pek anlamlı değil. Öncelikle pahalı ve ucuz göreceli kavramlar. Kime göre, nereye kıyasla? Avronun 5 lirayı geçtiği günlerde Barselona ucuz olsa kaç yazar.  Ankara'dan gidiyorsanız Lufthansa mantıklı bir seçim olabiliyor fiyat bakımından. Kontrol etmenizde yarar var. Ankara - M

Hormonlu Büyüme Yılları / Atilla Yeşilada

Ekonomi, denildiğinde ülkemizde akla "döviz, borsa ve altın fiyatları" geliyor. Bu garip algının oluşmasında merkez medyanın payı büyük kuşkusuz. "Ekonomi kanalı" diyerek sadece finans üzerine konuşanlar bu garip algının oluşmasında pay sahibiler. Atilla Yeşilada ismini bu "ekonomi" kanallarının birisinde yaptığı program sırasında öğrendim.  Hormonlu Büyüme Yılları adlı kitabın kapağında şöyle bir ifade yer alıyor: "Milli ve yerli ekonomi" mucizesinin gerçek hikayesi. Parola yayınlarından ilk baskısını Mart 2018'de yapmış. Benim okuduğum da 352 sayfalık aynı baskıydı.  Kitap, üst başlığından da anlaşılacağı gibi, "müthiş büyüme", "yerli ve milli", "ekonomide çağ atlama" gibi kavramlar ile anılan 2017 yılına muhalif bir ekonomistin bakışını anlatıyor. Bunu yapmak için seçtiği yöntem ise cesaret işi. Yeşilada, ParaAnaliz.com adlı sayfada ekonomiye dair yorumlar yazıyor. Hormonlu Büyüme Yılları adlı kitabın

İntihar / Kaan Arslanoğlu

Paris, 2017 Adam yayınlarından ilk baskısını Eylül 1999'da, İthaki Yayınlarından Mayıs 2005'te yapılan romanın tam adı İntihar / Zamanımızın Bir Kahramanı. Arslanoğlu'nun bol göndermeli ve okuyucusundan fazlasını isteyen romanı göndermelerine daha romanın adıyla başlıyor. Eğer adı size bir başka romanı hatırlatmadıysa, korkarım sadece üst metin ile yetinecek ve büyük olasılıkla Arslanoğlu romanlarının tadına varamayacaksınız. Gönderme yapılan romanın Lermontov'un Zamanımızın Bir Kahramanı olduğunu belirtip 242 sayfalık eserden bahsetmeye geçeyim. Baştan söylediğim gibi kolay okunan, plaj romanları ya da Livaneli'nin yazdıkları gibi bir kaç bölüm azaltıldığında anlamından bir şey kaybetmeyen metinlerle kıyaslamayın Arslanoğlu'nun dilini. Bir yanıyla göndermeleri takip edip, metnin derinliklerinde kaybolmanın keyfini yaşayabilirken diğer yanda üst metinde anlatılan öyküye kaptırabilirsiniz kendinizi. Hangisini seçeceğiniz, biraz da İntihar öncesi birikim

istatistik .. . anlamak

2004 yılından bu yana bir günlük tutmuş olmamın büyük yararı var. Geriye dönüp bakabiliyorum, neler yapmışım, neler düşünmüşüm diye. Aşağıdaki grafik 2004 yılından bu yana her ay bloga eklediğim yazı sayılarının grafik haline dönüştürülmüş hali. yazı sayılarının aylara göre değişimi Dipler ve tepelerden oluşan yukarıdaki grafiğin anlattığı çok şey var aslında. Üşenmesem bankanın kayıtlarından kredi kartı harcama bilgilerimi edinip yukarıdaki grafiğin üzerine bindirirdim. Gerçi sonucu az çok tahmin ediyorum. Sonuç olarak, geçmişe bakınca bu "bol yazılı - hareketli" günlerin başlangıcında olduğum görülüyor. Muhtemelen bir kaç ay kadar sürecek, sonra azalarak yerini "esmer günlere" bırakacak.