Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Rangers - Fenerbahçe maçı 90 dakika sonu

İkinci yarıya çok daha istekli başladı Fenerbahçe. İkinci gol için rakip kaleye yüklenirken yaptığı ataklar özellikle sol kanatta Kostiç'in yaptığı ortalara dayanıyordu. 60 ile 65. dakikalar arasında Rangers beraberlik golüne çok yaklaşsa da savunma ve kaleci İrfan Can'ın gününde olması umutlarımızı sürdürmeye yetti.  İkinci gol, sağ kanattan gelişen atak sonucu geldi. İkinci golün ardından J ose Mourinho'nun yaptığı değişiklikler ile çok daha baskılı bir futbol ortaya koyduk. Üçüncü gole çok yaklaştığımız ataklar olsa da ne yazık ki şutlar kaleyi bulmadı.  Rangers'ın arada bulduğu net fırsatlarda ise İrfan Can başarılıydı.  Şimdi uzatmalarda ve belki de penaltı atışlarında belirlenecek tur atlayan takım. Uzun zamandır izlediğim en heyecanlı ikinci yarı olduğunu ekleyerek notlarımı sonlandırayım.  Sonuç ne olursa olsun, 3-1'lik ilk maçı çevirmeyi başardı Fenerbahçe. Tebrikler, umarım turu geçen taraf olmayı da başarırlar. 

sayısal karasal televizyon yayıncılığı konusunda merak edilenler

Sayısal karasal televizyon yayıncılığı nedir?  Neden gereklidir?   Uydu bize yetmez mi?   Boşalacak frekanslar ile hangi hizmetler yapılabilir / yapılacak?   ANTEN A.Ş.'nin süreçteki rolü nedir?   RTÜK konu / süreç hakkında ne düşünüyor?   Yukarıdaki soruların büyük bölümü Elektrik Mühendisleri Odası'nın 21 Aralık 2013 tarihinde Ankara'da düzenlediği Karasal Sayısal Yayıncılık başlıklı çalıştayında tartışıldı. Bu etkinliğin konuşma dökümleri e-kitap olarak yayınlandı. Ücretsiz olarak yayınlanan e-kitaba aşağıdaki bağlantıdan ulaşabilirsiniz.  http://kitap.emo.org.tr/genel/kitap_goster.php?kodu=243

RTÜK'ten DVB-T2 ihaleleri ile ilgili açıklama

Geçtiğimiz yıl gerçekleştirilen, resmi ismi ile multipleks kapasitesi sıralama ihalelerinin bölgesel ve yerel yayıncılar için düzenlenen T2 ve T3 ayaklarına dair bir basın bildirisi yer aldı RTÜK'ün web sayfasında. Bildiri metninin tümünü buraya tıklayarak okuyabilirsiniz. Buna göre T2 ve T3 lisansları için teklif vermiş ve teminat yatırmış medya hizmet sağlayıcı kuruluşlar Üst Kurula yazılı talepte bulunmaları halinde teminatları iade edilecekmiş.  Konuyu yakından takip edenler T1 (ulusal) lisans ihalesi süreci tamamlanmadan T2 ve T3 ihalelerinin anlamlı olmayacağını biliyorlardı. T2 ve T3 lisanlarını alan medya hizmet sağlayıcılarının yayına başlayabilmeleri için gerekli altyapıyı kuracak Verici Tesis ve İşletim Şirketi'nin kurucu ortakları T1 lisansı sahipleri olacak. Karışık bir cümle olduğunun farkındayım. Konunun ayrıntılarını merak ediyorsanız daha önce yazdıklarıma göz atabilirsiniz.  Sonuçta 7 Nisan 2014 tarihli açıklama sayısal karasal televizyon yayıncılığı...

EBU, İsveç hükumetinin kararından rahatsız

Avrupa Yayın Birliği ( E uropean B roadcasting U nion) web sayfasında yayınladığı  açıklama  ile İsveç hükumetinin 2017 yılı sonrasında 700 Mhz bandını televizyon yayınının yanında mobil hizmetlere de açması kararından duyduğu endişeyi dile getirmiş. Avrupa'nın neredeyse tümünde analog karasal televizyon yayınları sonlandırıldığı için geçmişte televizyon yayınları için kullanılagelen 800 MHz frekans bandı mobil servislere tahsis edildi. Tabii öyle bedavaya yapılmadı bu tahsis. Epeyce yüklü meblağlar karşılığı ihaleler düzenlenerek isteklilere sunuldu. Televizyon hizmetlerinin sayısallaştırılmasıyla ortaya çıkan bu imkan, literatürde digital dividend (sayısal pay) olarak adlandırılıyor. İnternette bu digital divident kelimesi ile arama yaparsanız epey kaynak bulabilirsiniz.  Televizyon yayınlarını karasal ortamda iletirken analogdan sayısala dönüşüm ile ortaya çıkan kapasite fazlasını başka hizmetler için kullanmaya başlamak kamu hizmeti yayıncılar...

Analog karasal televizyon yayınlarının sonlandırılmasına tam bir yıl kaldı

Önümüzdeki yıl bugün, yani 3 Mart 2015 'te analog karasal televizyon yayınları sonlandırılıyor olacak. Radyo Televizyon Üst Kurulu'nun (RTÜK) 3 Mart 2011 tarihinde Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe giren 6112 sayılı yasaya göre durum böyle. Peki bugün itibariyle, RTÜK'ün yayınladığı ve hali hazırda web sayfasında erişime açık durumda bulunan KARASAL SAYISAL TELEVİZYON YAYININA GEÇİŞ UYGULAMA TAKVİMİ 'ne göre nelerin olması gerekiyordu? Gelin birlikte göz atalım:  Ankara ( 1 Kasım 2013) Bursa ( 1 Aralık 2013) İstanbul ( 8 Aralık 2013) Adana ( 15 Aralık 2013) Yalova ( 22 Aralık 2013) Kocaeli ( 3 Ocak 2014) Sakarya ( 8 Ocak 2014) İzmir ( 13 Ocak 2014) Mersin ( 18 Ocak 2014) Antalya ( 23 Ocak 2014) Kayseri ( 28 Şubat 2014) Yukarıdaki 11 ilde düzenli sayısal karasal televizyon yayınları (DTT) başlamış olmalıydı. Konya 'da ise yarın (4 Mart 2014) tarihinde DTT yayınları başlayacaktı.  Bugünkü durumda ise, Ankara'da Anten A.Ş. k...

Jardin d'Acclimatation, Paris

Paris'in batısında yer alıyor Jardin d'Acclimatation . Girişi ücretli olan bu parkta çocuklara keyif verecek bir çok etkinlik bir arada sunuluyor. Özellikle güzel havalarda çocuklarla dolu oluyor.  Lunapark, kum havuzu, oyun parkı, mini hayvanat bahçesi, safari park adını taktığım bir alanın yanı sıra küçük bir manej de parkta mevcut.   Safari parkuru benim taktığım isim. Parkın bu kısmının orijinal adı les aventures forestières. Tercümesini sorarsanız, yanlış bilmiyorsam, macera ormanı - orman macerası gibi bir şey oluyor. İp köprüleri, kütükler üzerinde yürümeler..  Gördüğünüz gibi çok yüksek değil köprüler. Zemin yumuşak.   Kaydırağa ulaşmak için epey çaba göstermek gerekiyor. İlk seferlerinde zorlansalar bile yeniden denemek isteği duyuyor çocuklar. Kendi başlarına uğraşıp yapabildiğini görmek, AVM'lerdeki korunaklı oyun parklarının veremeyeceği bir deneyim.   Aralıklar öyle ayarlanmış ki yapması çocuk için zor, ancak...

Musee de la Magie, Paris

Farklı özelliklere sahip çok sayıda müze bulunuyor Paris'te. Bunlar arasında, çocuklara daha çok hitabedecek olanlardan birisi Musee de la Magie . Marais bölgesinde, eski bir binanın alt katında, dar koridorlu ve mekanlı bir müze. Aslında iki müze demek daha doğru belki. Girişte sol tarafta otomat müzesi, sağ tarafta ise sihir müzesi var. Sihir müzesinde, sihirbazlıkta tarih boyunca kullanılan malzemelerin sergisinin yanı sıra 15 - 20 dakikalık bir gösteri de var. İp ve iskambil kartlarıyla yapılan gösteri, başarılı. Otomat müzesi de etkileyici. Girişteki otomatlar 18. yüzyıldan kalma. Hepsi çalışır durumda. Önlerindeki tuşlara basılınca hünerlerini sergiliyor. Yukarıda konumlandırılmış otomatların önüne basamak konulmuş. Bu sayede çocuklar da rahatlıkla görebiliyor. İç taraftaki otomatlar ise yeni. Ahşap ağırlıklı malzemeler ile yapılmış bu yeni otomatlar, bu zanaatin bir şekilde sürdürüldüğünü ortaya koyuyor. Otomat nedir diye soracak olursanız, bu bağlantıyı ziyaret etme...

bahar bereketi ile gelsin

 Bahar  doğanın uyandığı bir ay. Ağaçlar kışın sessizliklerini baharın gelmesi ile bozar ve taze çiçeklerini çıkartır.  İnsanlar ne zaman üzerindeki ölüm sessizliğini, haksızlıklara karşı çığlıga dönüştürecek? Biz o günleri görebilecek miyiz?  Bahar ayını umutlu bir yazı ve mutlu hissettiren bir fotograf ile karşılamak istedim. Yazı istediğim gibi olmadı.  Umarım fotografı beğenirsiniz.

Son haftanın en çok okunan 10 yazısı

Göksu Restaurant

Özellikle öğlen saatlerinde Kızılay, Sakarya civarında düzgün yemek yiyeceğiniz bir yer arıyorsanız en doğru seçim Göksu Restaurant olacaktır. Meşhur Otlangaç'ın karşısına denk düşen mekan, hızlı ve özenli servisi, lezzetli ve fahiş olmayan fiyatları ile bölge insanlarının gönlünde çoktan taht kurmuş. Öğle saatlerindeki kalabalığa karşın hızlı ve özenli servisin sırrı yeterli sayıda personel çalıştırmak olsa gerek. Yemeklerinde etsiz çeşitlerinin az oluşu dışında kusuru yok denebilir. Akşam servisini hiç denemedim, ancak akşamları Sakarya'ya gidenlere fazla hitabetmeyebilir. Afiyet olsun. GÖKSU RESTAURANT Bayındır Sokak No: 22 / A Kızılay - ANKARA tel 312 431 47 27 - 431 22 19

Göksu Restaurant Nenehatun şubesi açıldı

ve beklenen gerçekleşti...Ankara'nın Sakarya caddesine açılan Bayındır sokakta yer alan Göksu, gönüllere taht kurdu. Gerek servisi, gerek yemeklerin lezzeti vazgeçilmezler arasına girdi. Mekanın Kızılay'ın göbeğindeki Sakarya caddesinde olması, kimilerini üzüyordu. Özellikle Kızılay'a hiç inmeyenler, kalabalığı sevmeyenler yukarılarda bir Göksu hayali kuruyordu. Uzun sürdü inşaat. Nenehatun caddesi ile Tahran caddesinin kesiştiği köşede yer alan binanın inşaatının neden bu kadar sürdüğünü pek anlamamıştım, düne kadar. Dışarıdan 4-5 kat görünen bina toplamda 10 katlıymış. Üstte 3 kat içkili restaurant (ki bu bölüm henüz açılmamış), girişte bekleme salonu ve bar-kütüphane, girişin altında işkembe ve kebapçı (ki bu bölüm hizmet vermeye başladı), işkembecinin altı tam kat mutfakmış, onun altında garaj-çamaşırhane ve en altta iki kat konferans salonu olarak düzenlenmiş öğrendiğime göre. İlk ziyaretime ait fotografları (binanın dıştan çekilmiş bir görüntüsü ve iştah açıcı) beğe...

Yabancı dil öğrenmek üzerine: DuoLingo deneyimimim

kızımın çizgileri Ülkemizin kanayan yaralarından birisidir sanırım, yabancı dil öğrenmek. Onlarca kurs, yüzlerce kitap, saatlerce ders ve sonuç: anlayan (en azından anladığını düşünen) ve konuşamayan kişiler... Bir yerlerde bir sorun olduğu kesin, ama nerede? Farklı zamanlarda, 3 kez Fransızca kursuna gittim. İlk seferin ardından, aslında bir temel bilgim olmasına karşın, her seferinde en baştan başladım, hiç bilmiyormuşum gibi. Ne yazık ki kurslarda öğrendiklerim kalıcı olamadı. Şimdilerde, 70 gündür, her sabah DuoLingo ile çalışıyorum. Ücretsiz ve arada çıkan reklamlarla devam eden sürümünü kullanıyorum. Eminim farklı online dil kursları da vardır. Online platformda, kurslarda olmayan ne var diye düşününce bir kaç şey tespit ettim. Belki sizlerin de işine yarar diye paylaşıyorum: Yabancı dil öğrenmek, sürekli ve kesintisiz tekrar gerektiren bir süreç. Kurslar, sadece haftanın belli günleri, bir kaç saat için ve çoğunlukla, günün en yorgun olunan akşamlarında oluyor. ...

Eski Maltepe pazarı eski yerinde yakında bizlerle...

Ankaralılar bilir, kot pantolondan araba teybine, ara musluğundan kuruyemişe ne ararsan bulabildiğin hem de uygun fiyata bulabildiğin bir pazar var(dı): Maltepe camisinin üst tarafından pazartesi dışında (o gün semt pazarı kurulurdu) her gün hizmet veren seyyar paravanlarla ayrılmış küçük dükkancıkların oluşturduğu bir pazardı. Bu pazarın bulunduğu araziye bir alışveriş merkezi yapıldı. Ankara'nın en ilginç mimarisine sahip olduğunu düşündüğüm Malltepe Park, eski pazar esnafının ahını almıştı. Sopalarla dövüle dövüle pazar yerinden atılan esnafın tutan ahı, Malltepe Park'ı iflas noktasına getirdi. Market, dükkanlar derken hayalet alış veriş merkezine dönüştü Malltepe Park. Sonunda alış veriş merkezi yönetimi eski (kendi deyimleriyle tarihi) maltepe pazarını Malltepe Park'ın içine taşımaya karar vermiş.  Bugünlerde hummalı bir çalışma sürüyor Malltepe Park'ta. Dükkanlar alçıpanla küçük dükkancıklara bölünüyor. Öğrendiğime göre şimdiden 70'ten fazla pazar esnafı taş...

Hüküm Gecesi / Yakup Kadri Karaosmanoğlu

Seneler önce okuduğum Yaban'ı saymazsam Yakup Kadri Karaosmanoğlu'ndan okuduğum ikinci roman oldu Hüküm Gecesi. 1926'da yazılmaya başlanılan eser, 1927'de yayınlanmış. Roman Osmanlı'nın son dönemine tanıklık eden Ahmet Kerim adlı kurgu karakterin gözünden anlatılıyor. İttihat ve Terakki'nin kabinenin içinde yer almadığı hükümet, sopalı seçim, Hürriyet ve İtilâf'ın kurduğu hükümet, Trablusgarp bozgunu, Uşi Anlaşması, Balkan bozgunu, Bab-ı Ali baskını... Anlatılsa roman olur denilen bir dönem, Hüküm Gecesi'nin tarihsel arka planı.  Romanın başkahramanı Ahmet Kerim'in Yakup Kadri'ye benzerliği dikkat çekici. Öyle ki romanın bir yerinde Ahmet Kerim İstanbul'un Sodome ve Gomore'yi andırdığını söylüyor, ki hepimiz Y. Kadri'nin aynı adlı romanını hatırlıyor. Y. Kadri'nin yaşam öyküsüne baktığımda o tarihlerde, tıpkı Ahmet Kerim gibi, gazetelerde çalıştığını okudum. Kurgu karakterler dışında Ali Kemal, Süleyman Nazif, Rıza Tevfik, Ahmet ...

Rangers - Fenerbahçe maçı 90 dakika sonu

İkinci yarıya çok daha istekli başladı Fenerbahçe. İkinci gol için rakip kaleye yüklenirken yaptığı ataklar özellikle sol kanatta Kostiç'in yaptığı ortalara dayanıyordu. 60 ile 65. dakikalar arasında Rangers beraberlik golüne çok yaklaşsa da savunma ve kaleci İrfan Can'ın gününde olması umutlarımızı sürdürmeye yetti.  İkinci gol, sağ kanattan gelişen atak sonucu geldi. İkinci golün ardından J ose Mourinho'nun yaptığı değişiklikler ile çok daha baskılı bir futbol ortaya koyduk. Üçüncü gole çok yaklaştığımız ataklar olsa da ne yazık ki şutlar kaleyi bulmadı.  Rangers'ın arada bulduğu net fırsatlarda ise İrfan Can başarılıydı.  Şimdi uzatmalarda ve belki de penaltı atışlarında belirlenecek tur atlayan takım. Uzun zamandır izlediğim en heyecanlı ikinci yarı olduğunu ekleyerek notlarımı sonlandırayım.  Sonuç ne olursa olsun, 3-1'lik ilk maçı çevirmeyi başardı Fenerbahçe. Tebrikler, umarım turu geçen taraf olmayı da başarırlar. 

Dorian Gray'in Portresi / Oscar Wilde

Remzi Kitabevi'nin Ağustos 1968 tarihli ikinci baskısından okudum bu klasik romanı. Dilimize Ferhunde ve Orhan Şaik Gökyay çevirmiş. Günümüzde yapılan çeviriler daha özenli oluyor. Bu baskıda, romanda Fransızca olarak geçen kimi bölümlerin çevirisi yapılmamış. Oysa dip not şeklinde bu ifadelerin Türkçesi verilmeliydi. Dizgiye dair de sorunlar var. Sanırım yeni tarihli baskılarda bu sorunlar giderilmiştir.  Alt metinlerle, göndermelerle dolu bir roman Dorian Gray'in Portresi. Bunları bilmeden, fark etmeden de okunabilir elbette. Yayınlandığı dönem tartışmalara sebep olmuş, kimi bölümleri sansürlenmiş. Yakın tarihli baskıları, "sansürsüz" ibaresiyle okuyucuya sunulmuş.

Kocadağ At Çiftliği Kocadağ Köyü / Havran

Deniz, kum, güneş tatilinden sıkıldıysanız ve Edremit körfezi civarındaysanız size süper bir alternatif: At binmek. Edremit'ten Balıkesir'e giden yol üzerindeki şirin ilçe Havran'ın Kocadağ köyünde bu mekan. Henüz dört yaşında olan iki(z) kızlarımız çok keyif aldılar at binmekten. Altınızda sizden epey güçlü b ir hayvan varken dengede durmaya çalışmak, yorucu bir o kadar da keyifli bir uğraş. Eğer hayatınızda at binmeyi hiç denemediyseniz, emin olun deneyince siz de kabul edeceksiniz, çok şey kaçırmışsınız demektir.    Kocadağ At Çitfliği'nde at binmenin yanı sıra lezzetli mutfağını da deneyebilirsiniz. Mantı, haşlama içli köfte, ızgara köfte ve elbette demleme çay. Fiyatlar derseniz bu konuda ucuz / pahalı yorumu yapmak istemiyorum. Bunun yerine bir kaç seçtiğim ürünün fiyat bilgisini paylaşacağım. Ancak, öncelikle sipariş edeceğiniz yiyeceklerin hepsinin büyük bir özenle hazırlanıp, aynı özenle servis edildiğini belirteyim. Biz mantı, içli köfte, ızgara hellim ve ...

değişiklik

Sabah uyandığımda bugünün de diğerleri gibi geçeceğini düşünmüştüm. Aynı şeyleri yapıp, aynı saatte aynı yoldan döneceğimi eve. Oysa bu gördüğünüz geçidi kullanıyorum bu kez.  Aslında bir kaç sokak değişikliği tek yaptığım. Kim bilir hangi zamanda yapılmış bu saray kompleksinin kenarındaki yapıya düşürdüm yolumu.  Küçük değişiklikler yapmak gerek hayatta. Bazen öğlen yemeği için tercih ettiğiniz mekânı, bazen kalvaltıda yediğiniz zeytini, bazen ise ev - iş - okul arasındaki sokağı.     

Psikopati / Saul Black

Polisiye romanların klişeleriyle dolu, Hollywood filmlerinden aşina olduğumuz "kahretsin", "aman tanrım", "kahrolası" kalıplarının bolca kullanıldığı çevirisiyle mısır patlağı tadı veren bir kitap Psikopati. Saul Black'ten okuduğum ilk ve büyük olasılıkla son eser. Vaktinizi daha iyi eserleri okumak için kullanmanızı öneririm.