Ana içeriğe atla

Kayıtlar

yürüyen merdiven

Metrodan çıkmak için yürüyen merdivene adımımı attığımda, dışarıda beni nelerin beklediğinden haberim yoktu. Okula, işe yetişme telaşında olanların kalabalığı bitmiş, toplu ulaşım, acelesi olmayanlara kalmıştı. Merdivenin son basamağını geldiğimde sokak sakin ve huzurlu görünüyordu.  Sabahın serinliği yerini öğleye geçişin ılıman haline bırakmıştı.  Kediler ve martılar duvar diplerine bırakılmış yemleri paylaşıyor, kargalar bu paylaşımdan kendilerine de pay düşecek mi merakıyla olan biteni izliyordu.  Her zaman döndüğüm sokağı es geçip ilerledim. Yeni sokak, yeni binalar, yeni yüzler... Tek sokak değiştirince bile karşıma çıkanların farklılığı şaşırttı.  Yürümeyi sürdürdüm. Güneş yükselirken bulutsuz gökyüzü alabildiğine maviydi. Karşılaştığım insanların kiminin yüzü tanıdık gelse de bir çoğunu ilk kez görüyordum. Oysa sadece bir sokak değiştirmiştim.  Sokağın sonundaki kafenin bahçesinde yaşlı bir çift sabah kahvesi içiyordu. İkisi de sokağa dönük, yan yana san...

The Future is Hybrid : Gelecek Melezde / Hibritte

Yazının başlığı içeriğini ne kadar anlatıyor bilemiyorum. Konuyla / sektörle ilgili olanların tahmin edebileceği bir şey aslında. Benim de bir süredir çeşitli yazılarımda dile getirdiğim bir tespiti Avrupa Yayın Birliği de beyan etmiş. Buradan indirebileceğiniz raporda ayrıntılarını bulabilirsiniz. Çok özetle online dünya ile televizyon dünyasının birlikteliği olarak ifade edilebilir. Hibrit ile ilgili daha önce yazdığım yazıların bağlantısını ve EBU'nun raporunun bağlantısını aşağıda bulabilirsiniz: EBU görüşü: http://www.ebu.ch/Viewpoint_2011_Hybrid_ENG.pdf Samsung Smart TV IPTV eskidi, Avrupa OTT TV’ye yelken açıyor Televizyonunuz olmadan televizyon izlemek için tariflerden tekniğe dönüş: Over-the-top TV (OTTTV) HbbTV, Hybrid Broadcast Broadband Television

İstanbul Büyüsü / Demir Özlü

İstanbul Büyüsü, Demir Özlü'nün seçimiyle oluşturduğu içerisinde İstanbul geçen eski öykülerinden bir derleme. 143 sayfalık kitabın son sayfasına yazarın koyduğu açıklamadan öğreniyoruz bunu. Boğuntulu Sokaklar, Öteki Günler Gibi Bir Gün, Aşk ve Poster ile Stockholm Öyküleri adlı öykü kitaplarından Almanya'daki bir yayıncı için oluşturulmuş bu seçki. Ancak, yayınevi hayatını sürdüremeyince Almanya'da yayınlanmamış. Can yayınlarından ilk baskısını 1993 yılında yapan İstanbul Büyüsü'nün benim okuduğum 2001 yılında yayınlanan ikinci baskısıydı. İstanbul Büyüsü, çeşitli tarihlerde yazılmış, bir şekilde İstanbul'la ilgili 15 öyküden oluşuyor. Kimi öykülerde İstanbul'un semtleri, kiliseleri, caddeleri ayrıntılı bir şekilde uzun uzadıya betimlenmiş. Adeta öykünün kahramanı, şehir olmuş. Kimilerinde ise fonda kalmış, ama bir şekilde hep öykünün içerisinde. Özlü'nün öykülerinde insanı saran, sürükleyen, merak uyandıran bir anlatı yer almıyor. Belki hayatın kendisi gi...

Hüzün / Ayşe Kulin

Ayşe Kulin’in dört kitaplık serisinin sonuncusu Hüzün adını taşıyor. Kitabın tam adı Hüzün 1964-1983 Dürbünümde Kırk Sene . Everest Yayınları’ndan Ocak 2011’de çıkan kitabın ilk baskısı 100.000 adet yapılmış. 281 sayfalık kitabın sonunda Kulin’in aile albümünden fotograflara yer verilmiş. Hayat, Kulin’in ikinci evliliğinin ilk yıllarında son buluyordu. İlk evliliğinden olan çocuklarının velayeti konusunda yaşadıkları, ikinci evliliği ve bu yeni evlilikten doğan iki erkek çocuk, 1971 darbesi, 1980 darbesi ve bolca hüzün. Bu son kitabı okurken Kulin’in hayatının mücadele ile geçtiğine şahit oldum. Uzaktan bakıp, kolej mezunu, çocuklarını yurt dışında okutmuş, hayatının bir bölümünü Yeniköy’de saray yavrusu bir yalıda geçirmiş diye düşünebilir insanlar. Oysa, dedesinin rüyasında dediği gibi, hayatı hep çok çalışarak geçmiş Kulin’in. Hüzün, Ankara ve İstanbul anılarıyla dolu. Sen masa kurmayı bilirsin diye çağrıldığı bir reklam setinden sanat yönetmeni ünvanı ile ayrılması, çevirile...

Polis Radyosu, Radyo İlef, Meteorolojinin Sesi Radyosu tarihe mi karışacak?

Sektör çalışanlarının yasa yayınlandığından beri bildiği ama her ne hikmetse dile getirmediği bir durumu yazı konusu yapayım dedim. 6112 sayılı RADYO VE TELEVİZYONLARIN KURULUŞ VE YAYIN HİZMETLERİ HAKKINDA KANUN, 3 Mart 2011 tarihinde yürürlüğe girdi. Bu yasanın Frekans Planlaması ve Yayın Lisansı başlıklı yedinci bölümünün frekans planlaması ve tahsis isimli 26. maddesinin üçüncü fıkrası şu şekilde: (3) Kamu kurum ve kuruluşlarının ikaz, duyuru ve eğitim maksadıyla karasal radyo veya televizyon yayını yapma talebinde bulunmaları halinde; bu talepler yapılacak protokol çerçevesinde Türkiye Radyo-Televizyon Kurumundan hizmet alınarak karşılanır. Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte kanunlarında radyo ve televizyon yayını yapabileceklerine ilişkin hüküm bulunan kamu kurum ve kuruluşlarından Türkiye Radyo-Televizyon Kurumu tarafından herhangi bir ücret alınmaz. Türkiye Radyo-Televizyon Kurumu haricindeki kamu kurum ve kuruluşlarına kanal, frekans veya multipleks kapasitesi tahsisi yapılma...

Reenkarnasyon Kulübü / Kaan Arslanoğlu

Bugüne kadar yayınlanmış tüm eserlerini okuduğum iki yazardan birisi Kaan Arslanoğlu. Ekim 2011, yani daha bir kaç gün önce, yayınlanan son romanı Reenkarnasyon Kulübü 'nü de okuyarak "tüm eselerini okuduğum yazar" demeye devam ediyorum :) Bu son romanı, yayınladığı 18. eseri. Tümü roman değil, inceleme/araştırma türü eserleri de var yazarın. Reenkarnasyon Kulübü İthaki yayınlarından çıkmış. İlk baskısını Ekim 2011'de yapmış. Eğer tahmin ettiğim tartışmalara yol açarsa yeni baskısını yakın zamanda yapacak olan roman, 296 sayfa. Alışagelinen tarz romanlardan farklı bir üslup kullanılmış. Romanın yazarı, Kaan Arslanoğlu, romanın hem anlatıcısı hem kahramanı. İlk tümce ve sonrasında gelen paragraf ile bana yakın zamanda okuduğum Nasıl Yapmalı'yı anımsattı. Çernişevski'nin çokca tartışılan romanı Nasıl Yapmalı da merak uyandıran bir bölüm ile açıldıktan sonra romanın yazarı okuyucu ile konuşmaya başlıyordu. Arslanoğlu'nun ilk tümcesi ve arkasından gelen par...

Hayat / Ayşe Kulin

İki kitaplık anıların ilk cildi diyebileceğimiz Hayat, 1941-1964 yılları arasını içeriyor. Veda ile başlayan Umut ile devam eden anlatılarda bu kez kahraman yazarın kendisi. Ayşe Kulin, İstanbul doğumlu olsa bile çocukluğunun önemli bir bölümünü Ankara'da geçirmiş. Şimdilerde Soysal pasajı olarak bildiğimiz, Kızılay'ın merkezindeki Soysal apartmanında. Kızılay meydanı manzaralı küçük dairelerinde idealist mühendis babası Muhittin Kulin ve annesi Sitare Kulin ile birlikte geçirdikleri yılları anlatırken, bir yandan da ülkenin geçirdiği dönüşüme tanık ediyor bizleri. Kulin'in Hayat ve ardından Hüzün isimli kitaplarını okurken düşündüm anı okumayı neden bu kadar çok seviyorum diye. Anılar, başka yerlerden öğrenemeyeceğim ayrıntılar içeriyor. Mesela Demokrat Parti'nin iktidara geldiği dönemlerde erkek ve kız öğrencilerin ayrı kaldırımlarda yürümeleri şartının getirildiği bilgisine tarih kitaplarında rastlamadım. Zaten benim öğrencilik dönemimde yakın tarihimize ilişkin ...

Kafes / John Perkins

3 Ekim 2011 tarihinde İstanbul'da Bilişim Zirvesi etkinliğinde konuşma yapmak üzere ülkemize gelecek John Perkins'in çok satanlar listelerinden inmeyen kitaplarından birisi : Kafes. Hayatının önemli bir bölümünü kendi ifadesiyle "ekonomik tetikçi" olarak geçirip sonra bu böyle gitmez demeye başlayan Perkins, tanıklık ettiklerini yazmaya başlamış. Bir Ekonomik Tetikçinin İtirafları başlıklı bir dizi kitap yazmış. Kafes, bu kitapların ardından kaleme aldığı kitaplardan. Dilimize Murat Kayı tarafından çevrilen Kafes, APRİL Yayıncılık etiketiyle Şubat 2011'de yayınlanmış. Benim okuduğum ilk baskısıydı. İki kısımdan oluşan kitap, 280 sayfa. Dünya Bankası kredileri, IMF programları, büyük borçlarla girişilen alt yapı yatırımları ülkemiz insanının duymaya alıştığı sözler. Alışık olmadığımız ise Perkins'in Kafes isimli kitabının Sorun başlıklı ilk kısmında anlattıkları. Perkins, özetle ülkelerin çeşitli gerekçelerle borç batağına sokulmasının, borç batağına giren...