Ana içeriğe atla

Kayıtlar

yürüyen merdiven

Metrodan çıkmak için yürüyen merdivene adımımı attığımda, dışarıda beni nelerin beklediğinden haberim yoktu. Okula, işe yetişme telaşında olanların kalabalığı bitmiş, toplu ulaşım, acelesi olmayanlara kalmıştı. Merdivenin son basamağını geldiğimde sokak sakin ve huzurlu görünüyordu.  Sabahın serinliği yerini öğleye geçişin ılıman haline bırakmıştı.  Kediler ve martılar duvar diplerine bırakılmış yemleri paylaşıyor, kargalar bu paylaşımdan kendilerine de pay düşecek mi merakıyla olan biteni izliyordu.  Her zaman döndüğüm sokağı es geçip ilerledim. Yeni sokak, yeni binalar, yeni yüzler... Tek sokak değiştirince bile karşıma çıkanların farklılığı şaşırttı.  Yürümeyi sürdürdüm. Güneş yükselirken bulutsuz gökyüzü alabildiğine maviydi. Karşılaştığım insanların kiminin yüzü tanıdık gelse de bir çoğunu ilk kez görüyordum. Oysa sadece bir sokak değiştirmiştim.  Sokağın sonundaki kafenin bahçesinde yaşlı bir çift sabah kahvesi içiyordu. İkisi de sokağa dönük, yan yana san...

Ulus 100. Yıl Çarşısı'nın Yıkılması

Cumhuriyetimizin 100. yılı kutlamalarına hazırlanırken mimari yarışma sonucu inşa edilen ve 1981 yılında 100. Yıl Çarşısı adıyla hizmete açılan yapı bloğunu, anket sonucuna göre yıkıldığını görmek benim için çok üzücü oldu.  Ankara'yı bilmeyenler için mekânın Ulus meydanındaki at üzerinde Atatürk heykelinin çaprazında ve Cumhuriyet'in ilânına da tanıklık etmiş ilk Meclis Binası olarak da kullanılmış İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin Ankara Şubesi Binası'nın tam karşısında yer aldığını söyleyerek başlayayım.  Ankaralıların pek sevmediği değişik bir çarşıydı Ulus 100. Yıl çarşısı. Çarşı kompleksinin bir yanında yer alan Kültür Merkezi'nde tiyatro oyunları ve konserler izlemiştim zamanında. Hep, daha işlevsel hale getirilse ne güzel bir yer olur aslında diye düşünmüştüm Ankara'da yaşarken. Bir önceki Belediye yönetimi döneminde yıkılması planlanmışken açılan davalar sonucu yıkım kararı durdurulunca da sevinmiştim. 2022 yılında 100. Yıl Çarşısı ve Yakın Çevresi nasıl ...

Murtaza / Orhan Kemal

Cumhuriyet'in ilk seneleri, henüz çok partili sisteme geçilmemiş. Ebedi Şef İsmet Paşa'nın liderliğinde CHP'nin tek parti iktidarının son seneleri yaşanıyor. Trakya göçmeni, Balkan Savaşı sırasında şehit düşen Hasan dayısının kanını taşımanın gururu ve onun gibi zabit olamamanın hüznünü bir arada yaşayan Bekçi Murtaza'nın yaşam mücadelesini anlatıyor Murtaza adlı romanında Orhan Kemal, asıl adıyla Mehmet Raşit Öğütçü.  Geçenlerde Cihangir'de bir arkadaşım ile görüşmeden dönerken Orhan Kemal müzesinin önünde buldum kendimi. Defalarca önünden geçmiş ancak hep bir yerlere yetişme telaşından, gezme fırsatı bulamamıştım. Orhan Kemal'i oğlu Işık Öğütçü tarafından kurulan ve ayakta tutulan bir özel müze, Orhan Kemal Müzesi. Kadir Has Üniversitesi'nde çalıştığım günlerde Cibali'nin arka sokaklarında Orhan Kemal Sokağı'nı ve yazarın bir dönem yaşadığı evi görmüştüm. Müzenin görevlisinin verdiği bilgilere göre Cibali'deki ev, yazarın ailesi ile birlikte ki...

Çinçin Sahnesi / Yıldırım Şimşek

Ankara'da yaşadığımız dönemde Ankara Sanat Tiyatrosu'nda bir çok oyunda sahnede izlediğimiz, bugünlerde ise Aile dizisinde rol alan Yıldırım Şimşek'in anılarından oluşan Çinçin Sahnesi adlı eserini, bir solukta okudum.  Dorlion Yayınları'ndan Aralık 2022'de çıkmış kitap. Çıktığı günlerde sipariş vereyim diye düşünmüştüm ancak araya emeklilik, yeni işler, yeni kurulacak işler girince unuttum. Kısmet bugünlereymiş. İki bölümden oluşuyor kitap. İlk bölüm Yıldırım Abi'nin çocukluk ve gençlik yıllarına ait. Çalışkanlar Mahallesi, Çinçin, Aydınlıkevler, Siteler bölgelerinde geçiyor.  Sevgili Yıldırım Abi, babamın kuzeni.  Babamın dayılarının çoğunun yaşadığı Çinçin'e onları ziyaret etmek için gittiğimiz günleri hatırladım, anıları okurken. Biz Tuzluçayır'da oturuyorduk. Birbirine fiziksel olarak pek yakın sayılmayacak iki kenar mahallenin paylaştığı yoksulluk ve yoksunluk aynıydı. Anılarda geçen konuşmaları şive ile yazmasını çok beğendim. Satırları okurken kâ...

Ali adlı roman denemesi hakkında

İlk bölümünü 8 Nisan'da, 11. bölümünü ise 17 Haziran'da sayfamda paylaştığım ve sonbaharın başlamasıyla birlikte devam bölümleriyle karşınızda olacağını söylediğim Ali adlı roman denemem ile ilgili yeni bir gelişme var.  Ali'nin şimdiye kadar yayınladığım 11 bölümü, 1 Ocak 2024 tarihine kadar erişime açık kalacak. O tarihten sonra okumak isteyenlerin ise Haziran 2024'e kadar beklemeleri gerekecek. Aslına bakarsanız bu yaptığım duyuru bir çok okuyucu için bir şey ifade etmiyor. Çünkü Ali'nin bölümlerinin hiçbiri 35 görüntülenmenin üstüne çıkamamış. Yani her bir bölümü farklı kişiler okumuş olsa bile, ki bu varsayım pek mantıklı değil elbette, toplam okuyucusu 400 civarında. Neyse,  zaten 19 senedir yazmamın da okunma sayısıyla ilgisi yok. Şarkıda denildiği gibi ben bunları anı olsun diye yaşıyorum :) Ali'yi basılı eser hâlinde okuyuculara sunmaya karar verdim. Henüz hangi yayınevinden çıkacağını bilmiyorum. 

IBC 2023 genel değerlendirme

Eylül ayı, yayın dünyasında çalışanlar için IBC ayı olarak geçiyor. Öncesinde 15-20 gün pre-IBC, sonrasında 15-20 gün post-IBC günlerini de katarsanız aslında Ağustos ortası ile Ekim başına kadar geçen 40-45 gün, Amsterdam'daki dört günlük etkinliğe odaklanılarak geçiriliyor. IBC, Amsterdam için de önemli. Bu sene 170 farklı ülkeden 43.000'den fazla ziyaretçi gelmiş şehre. Farklı salonlara dağılmış 1250'den fazla şirketin hepsini ziyaret etmek olanaksız elbette. Bu yıl, üç tam günü fuarda geçirdim.  4 gece 5 günlük Amsterdam'daki fuarın, konaklama, kent içi ulaşım, ki IBC, Amsterdam içinde geçerli 4 günlük kartı ücretsiz veriyor, Leiden - Amsterdam arası tren maliyetleri, yeme - içme ve İstanbul - Amsterdam gidiş dönüş uçak bileti dahil 1200 € maliyeti oldu bana. İlerleyen senelerde bu yazıyı yeniden okuyacaklar için anlamlı olabilsin diye 8600 TL'lik uçak biletini de Euro'ya çevirerek toplam maliyeti hesapladım. Burada en büyük kalem, otel konaklaması oldu, her...

Koku / Patrick Süskind

Uzun yıllardır kütüphanede bana bakan, hep okumak istediğim ancak bir nedenle sıra gelmeyen kitaplardan birisiydi Koku. Patrick Süskind adlı Alman yazarın dünyaca ünlü romanını Tevfik Turan'ın çevirisinden okudum. Eserin, Can Yayınları'nın 1993 yılında çıkan 6. baskısıydı.  Yazar Alman, ancak roman Fransa'da geçiyor.  Jean-Baptiste Grenouille adlı kahramanın  1700'lerin ortalarında Paris'te başlayıp Fransa'nın güneyinde süren ve sonu gene Paris'te biten sıradışı hayatını anlatıyor. Romanı okuma keyfinizi yok etmemek adına ipuçları vermemeye çalışarak hazırladım bu yazıyı. Gönül rahatlığı ile okuyabilirsiniz. 1700'lerin ortaları Avrupa ve dünyanın tarihine damga vuracak bir takım gelişmelerin yaşandığı seneler. Fransa'da yaşanacak devrime yol açtığı da düşünülen savaşlar, açlık, sefalet romanın arka planını oluşturuyor. Son derece ayrıntılı betimlemeler var romanda. Sanki Süskind 1985 yılında yazmamış romanı, 1800'lerde Paris'te yaşayan biri k...

IBC 2023'ün ardından TVTechTR

Amsterdam'dan Leiden'e uzanan dört gece ve beş gündüz süren seyahatim, IBC (Uluslararası Yayıncılık Fuarı) deneyimimin sonucunu paylaşmak için beklenenden daha uzun sürdü. 2015 yılında 15 Eylül'de sona eren IBC'nin ardından yazımı 16 Eylül'de kaleme almıştım. 2018'de ise 18 Eylül'de sona eren IBC'nin ardından ilk değerlendirme yazımı yine fuarın son gününde paylaşmıştım. Ancak 2023'de işler biraz farklı bir seyir izledi. Bu sefer, 18 Eylül'de sona eren fuarın yazısı için neden 5 gün bekledim? Yanıt, TVTechTR . Blogumu takip edenler zaten hikayemi biliyorlar, ama bir kez daha anlatmamda bir sakınca yok. 25 yıl boyunca TRT'de çalıştım ve Mart 2023'ün sonunda emekli oldum. Nisan 2023'te Kadir Has Üniversitesi'nde yeni bir başlangıç yapmak istedim. Ancak işler planladığım gibi gitmedi ve Temmuz başında ayrıldım ve yıllardır içimde taşıdığım 'kendi işimin patronu' olma hayalimi gerçekleştirdim. Ağustos ayından bu yana, TVTechTR...