Ana içeriğe atla

Kayıtlar

yürüyen merdiven

Metrodan çıkmak için yürüyen merdivene adımımı attığımda, dışarıda beni nelerin beklediğinden haberim yoktu. Okula, işe yetişme telaşında olanların kalabalığı bitmiş, toplu ulaşım, acelesi olmayanlara kalmıştı. Merdivenin son basamağını geldiğimde sokak sakin ve huzurlu görünüyordu.  Sabahın serinliği yerini öğleye geçişin ılıman haline bırakmıştı.  Kediler ve martılar duvar diplerine bırakılmış yemleri paylaşıyor, kargalar bu paylaşımdan kendilerine de pay düşecek mi merakıyla olan biteni izliyordu.  Her zaman döndüğüm sokağı es geçip ilerledim. Yeni sokak, yeni binalar, yeni yüzler... Tek sokak değiştirince bile karşıma çıkanların farklılığı şaşırttı.  Yürümeyi sürdürdüm. Güneş yükselirken bulutsuz gökyüzü alabildiğine maviydi. Karşılaştığım insanların kiminin yüzü tanıdık gelse de bir çoğunu ilk kez görüyordum. Oysa sadece bir sokak değiştirmiştim.  Sokağın sonundaki kafenin bahçesinde yaşlı bir çift sabah kahvesi içiyordu. İkisi de sokağa dönük, yan yana san...

kendime notlar

Uzun bir aranın ardından yeniden bir blog yazısı yazmanın garip heyecanı içindeyim. Bloga yazı ekliyordum eklemesine. Ancak son dönemde eklediklerimin tümü, okuduğum kitaplara dair yazdığım kısa notlardan ibaretti. Bu kez, geçmişte örnekleri çokça olan, kendime notlardan birisini yazmaya niyetliyim.  Niyetliydim desem daha doğru olacak sanırım.  Yeni yazı yazmak için otursam bile yaptığım eski yazdıklarımı okumaktan ibaret oldu.  Blogu yeniden eski düzenine oturtmak istiyorum. Umarım en kısa zamanda yeni yazılarla yeniden başlarım yazmaya...  En çok kendim için.

PAN'ın Saklı Sembolleri / Sandra Regnier

Sandra Regnier'in PAN üçlemesinin son romanı PAN'ın Saklı Sembolleri'ni dilimize, üçlemenin diğer kitaplarında olduğu gibi, Serap Gülerçin Karluk çevirmiş. Yapı Kredi Yayınları'ndan çıkan Ağustos 2020 tarihli ilk baskını okudum.  371 sayfalık roman, üçlemede, içinde fantastik öğe barındırması bakımından, ilk sırada yer alır. Son roman ile 18 yaşındaki kahramanımız Felicity Morgan kendisi ve "misyonu" hakkındaki sırları öğreniyor. Macera boyunca okuyucuya eşlik eden kimi karakterlerin gerçek kimlikleri de bu son romanda ortaya çıkıyor.  Fantastik romanları çok sevmediğimi hatırlatan bir üçleme oldu PAN. Özenli yazılmış, iyi kurgulanmış romanlar. Genç okuyucular belki daha çok sevecektir. Kahramanların 18 yaşında olduğunu hatırlatarak, çocukların okumak için 13 - 14 yaşını beklemelerinin daha doğru olacağını düşünüyorum. 

PAN'ın Karanlık Kehaneti / Sandra Regnier

PAN üçlemesinin ikinci romanı. Sandra Regnier'in gizem ve efsaneler ile bezenmiş PAN serisini Serap Gülerçin Karluk çevirmiş dilimize. Yapı Kredi Yayınları'ndan çıkan Şubat 2020 tarihli ilk baskısını okudum. 414 sayfalık roman, üçlemenin ilk kitabının bıraktığı yerden devam ediyor. Kahramanlarımız Felicity Morgan ve Leander FitzMor gene Londra'da lisenin son sınıf öğrencileri. Ancak bu ikinci romanda artık bir takım gizler ortaya çıkıyor. Zaman içerisinde yolculuklarla bir takım tarihi olaylara ve mekânlara tanıklık ediyoruz. Roman bu yolla okuyucuda, anlatılan tarihi olayları araştırma isteği de uyandırıyor.  Gençlerin ilgisini çekeceğini düşündüğüm PAN üçlemesinde en sevdiğim roman Karanlık Kehanet oldu. Kitapçılarda üç roman yanyana konularak sergileniyor.  

PAN'ın Gizli Vasiyeti / Sandra Regnier

Sandra Regnier'in kaleminden çıkan efsaneler ve fantastik öğeler içeren PAN üçlemesinin ilk romanı olan PAN'ın Gizli Vas iyeti, aynı zamanda üçlemenin içinde gerçeküstü öğeleri en az barındıranı. Dilimize Serap Gülerçin Karluk tarafından çevrilmiş. Yapı Kredi Yayınları'ndan Ağustos 2019 tarihli ilk baskısını okudum.  426 sayfalık roman lisenin son sınıfındaki bir grup öğrencinin okuldaki hayatını anlatarak başlıyor. Gizemin ipuçları verilse bile odaklanılan gençlerin günlük çekişmeleri. Kahramanlarımız 18 yaşında ve karşı cinse kendini beğendirmek, ilgi görmek son derece önemli. Roman mekânı, çoğunlukla Londra. Zaman ise gene çoğunlukla günümüz.  Fantaziler, efsaneler, gizem ilginizi çekiyorsa serinin diğer kitaplarını daha fazla seveceksiniz. 

Saraydan Sürgüne / Kenize Murad

Osmanlı İmparatorluğu'nun 33. padişahı V. Murad 'ın kızlarından Hatice Sultan 'ın torunu, Selma Hanımsultan'ın kızı Kenize Murad , Türkçe'ye Saraydan Sürgüne adıyla çevrilen romanda anneannesinin ve annesinin hayatının bir bölümünü anlatıyor. 1987'de Fransızca olarak De la part de la princesse morte adıyla yayınlanmış, büyük ilgi görmüş ve çok sayıda dile çevrilmiş. Benim okuduğum Everest Yayınları'nca Mart 2003 tarihli, çevirisini Nuriye Yiğitler ve Gökçe Tuncer yaptığı üçüncü baskısıydı.  Roman gibi bir hayat yaşamış Selma Hanımsultan. Dünya tarihinde büyük değişikliklerin yaşandığı bir dönemde geçiyor olaylar. 1914 - 1941 yılları arasında yaşayan Selma Hanımsultan'ın hayatı ve Saraydan Sürgüne romanının değerlendirmesi için Prof. Dr. Ekrem Buğra Ekinci'nin Padişah torunu bir savaş muhabiri: Kenîze Murad'ın Hikâyesi başlıklı yazısını okumanızı öneririm.  Yakın tarih olarak adlandırdığım 1876 - 1946 arasındaki yıllara meraklıysanız Saraydan Sür...

Çöp Plaza-2 / Miyase Sertbarut

Nisan 2012 tarihli Çöp Plaza-1'den 8 yıl sonra gelen bir devam romanı Çöp Plaza-2 Hayaller Hawaii. İlk romandaki gibi devam romanında da atık toplayıcıların hayat mücadelesine odaklanılmış. Miyase Sertbarut, ilk romanın sonunda çizdiği iyimser tablonun sürmediğini anlatarak başlıyor. 2012'deki ilk romana kıyasla daha gerçekçi bir anlatım var.  Çocuklara ve gençlere hayatın zorluklarını anlatan bir roman. 142 sayfa ve Tudem yayınlarından çıkmış. Benim okuduğum Mart 2020 tarihli ilk baskıydı. 

Çöp Plaza-1 / Miyase Sertbarut

Çöp Plaza Nisan 2012'de ilk baskısını yapmış bir çocuk - genç romanı. Benim okuduğum Tudem yayınlarından çıkan, Mart 2020 tarihli 26. baskısıydı. İlk 25 baskısı 117.000 adet yapılmış. 2012 yılında Çöp Plaza adıyla yayınlanan roman, Mart 2020'de Çöp Plaza-2'nin çıkmasıyla birlikte Çöp Plaza -1 adıyla yayınlanıyor. 134 sayfalık roman atık toplayıcılarının hayat mücadelesine odaklanıyor. Gizemli bir hastalığa aranan çare, atık toplayıcılarının yaşadığı mahallede bulunuyor. Sertbarut'un romanı hayatın gerçeklerini çocukların anlayabileceği bir dil ile ortaya koyuyor.