Ana içeriğe atla

Kayıtlar

yürüyen merdiven

Metrodan çıkmak için yürüyen merdivene adımımı attığımda, dışarıda beni nelerin beklediğinden haberim yoktu. Okula, işe yetişme telaşında olanların kalabalığı bitmiş, toplu ulaşım, acelesi olmayanlara kalmıştı. Merdivenin son basamağını geldiğimde sokak sakin ve huzurlu görünüyordu.  Sabahın serinliği yerini öğleye geçişin ılıman haline bırakmıştı.  Kediler ve martılar duvar diplerine bırakılmış yemleri paylaşıyor, kargalar bu paylaşımdan kendilerine de pay düşecek mi merakıyla olan biteni izliyordu.  Her zaman döndüğüm sokağı es geçip ilerledim. Yeni sokak, yeni binalar, yeni yüzler... Tek sokak değiştirince bile karşıma çıkanların farklılığı şaşırttı.  Yürümeyi sürdürdüm. Güneş yükselirken bulutsuz gökyüzü alabildiğine maviydi. Karşılaştığım insanların kiminin yüzü tanıdık gelse de bir çoğunu ilk kez görüyordum. Oysa sadece bir sokak değiştirmiştim.  Sokağın sonundaki kafenin bahçesinde yaşlı bir çift sabah kahvesi içiyordu. İkisi de sokağa dönük, yan yana san...

Kafes / John Perkins

3 Ekim 2011 tarihinde İstanbul'da Bilişim Zirvesi etkinliğinde konuşma yapmak üzere ülkemize gelecek John Perkins'in çok satanlar listelerinden inmeyen kitaplarından birisi : Kafes. Hayatının önemli bir bölümünü kendi ifadesiyle "ekonomik tetikçi" olarak geçirip sonra bu böyle gitmez demeye başlayan Perkins, tanıklık ettiklerini yazmaya başlamış. Bir Ekonomik Tetikçinin İtirafları başlıklı bir dizi kitap yazmış. Kafes, bu kitapların ardından kaleme aldığı kitaplardan. Dilimize Murat Kayı tarafından çevrilen Kafes, APRİL Yayıncılık etiketiyle Şubat 2011'de yayınlanmış. Benim okuduğum ilk baskısıydı. İki kısımdan oluşan kitap, 280 sayfa. Dünya Bankası kredileri, IMF programları, büyük borçlarla girişilen alt yapı yatırımları ülkemiz insanının duymaya alıştığı sözler. Alışık olmadığımız ise Perkins'in Kafes isimli kitabının Sorun başlıklı ilk kısmında anlattıkları. Perkins, özetle ülkelerin çeşitli gerekçelerle borç batağına sokulmasının, borç batağına giren...

Eşik / Irmak Zileli

Deyim yerindeyse daha mürekkebi kurumamış bir ilk roman Eşik . Eylül 2011 basımı. Remzi Kitabevi'nden çıkmış. 2000 adet basılan roman 325 sayfa. Cumhuriyet Kitap'ta çıkan tanıtım yazısı / söyleşi sonrası edinmeye karar vermiştim Eşik'i. İşin doğrusu romanın ilk 100 sayfası hayal kırıklığına uğrattı beni. Diyaloglar yerine anlatıcı, iç ses ile süren sayfalar, hikayenin nereye gideceğini az çok tahmin etmek, karakterlerin keskin hatlara sahip oluşu. Ancak ilerledikçe, özellikle ortalarından sonra romana hakim olan Eylül (80 darbesi öncesi doğmuş, romanın ortalarında genç kız olma yolunda) ile babası arasındaki ilişkileri okudukça elimden bırakamaz oldum. Roman, annesi, babası ve dayısı 1970 ve 80 darbelerinden nasibini almış bir ailenin içinde yetişen Eylül'ü anlatıyor. Bunu yaparken bir yandan da sol içerisindeki tartışmalara / ayrışmalara değiniyor. Eylül'ün dayısı Atilla, tek erkek olmanın getirdiği tüm şımartılma ve pohpohlanma ile büyütülmüş yargıç (bir yerde ...

DVB-T2 ile ilgili önemli rapor

Avrupa Yayın Birliği'nden (European Broadcasting Union - EBU) Elena Puigrefagut ile Radyo Televizyon Tekniği Enstitüsü'nden(Institude für Rundfunctechnic- IRT) Roland Brugger'ın Mayıs 2011'de hazırladıkları bir rapor EBU TECH 3348 olarak yayınlandı. Raporun tam adı Frequency and Network Planning Aspects of DVB-T2. Rapor, sayısal karasal yayıncılık için kullanılan standartlardan birisi olan DVB-T'nin daha gelişmiş hali olan DVB-T2 ile ilgili yazılmış önemli eserlerden. Ekleriyle birlikte 88 sayfalık çalışma 7 bölümden oluşuyor. Bölümlerin isimleri şöyle: 1. Giriş 2. Sistem Özellikleri 3. Alıcı özellikleri, paylaşım ve uyumluluk, ağ planlama parametreleri 4. Yeni planlama özellikleri 5. Kurulum senaryoları 6. DVB-T2'ye geçiş 7. Referanslar Konu, ülkemizi de yakından ilgilendiriyor. Yayıncılık dünyasını düzenleyen yasa 3 Mart 2011'de Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe girdi. Ancak, sayısal karasal yayına geçiş sürecini tarifleyecek yönetmeliğin yayını h...

Horizon, Liberty Global'ın oyunu değiştirecek platformu

Uzunca bir süre önce, yeni yayın teknolojileri başlıklı sunumu yaptıktan sonra "Televizyonun geleceği nasıl olacak?" sorusuna verdiğim yanıt, 8 Eylül 2011'de Amsterdam'da Liberty Global'ın tanıttığı Horizon'ı andırıyordu.  "Ev içerisinde internet bağlantısını sağlayıp, aldığı içeriği evdeki tüm ekranlara dağıtan bir kutu olacak. Televizyon, bildiğimiz klasik akışlı yayından ibaret olmayacak. İstediğimiz içeriği, istediğimiz zaman, istediğimiz yerden izleyebileceğiz..." Eylül ayının başında Amsterdam'da, yayın sektörünün kalbinin attığı ve blog yazarınızın her yıl internet sayfalarından, yorumlardan edindikleriyle takip ettiği IBC'nin açılış gününde, Mike Fries (Liberty Global'ın CEO'su ve Başkanı) Horizon platformunu  tanıtmış . Platformun merkezinde multimedia gateway olarak adlandırılan bilgisayarı var. Liberty Global'ın açıklamasından  öğrendiğime göre bu bilgisayarı Samsung üretmiş. Cihazın içerisinde Intel Atom CE Media işlem...

B, Bira / Tom Robbins

Ayrıntı yayınlarından 2011 yılında ilk ve ikinci baskısını yapmış B, Bira . Tom Robbins'in yazdığı eseri Aysun Babacan dilimize çevirmiş. 102 sayfalık küçük hacimli kitabın arka kapağında fiyatı 9 TL olarak belirtilmiş. B, Bira için yayıncı "Çocuklar İçin Yetişkin Kitabı, Yetişkinler İçin Çocuk Kitabı" tanımlaması yapmış. Oldukça yerinde bir tanımlama. Kitabın dili akıcı ve keyifli. Bir çocuğa büyüğü tarafından okunduğu varsayılarak yazılmış. Kitabın adı Bira olunca, bu nasıl çocuk kitabı diyenler olacaktır. Şahsen çocuğuma okuyacağım kitaplar arasında değil B, Bira. Ama çocuk kalmışlar için hararetle önerebilirim. Özellikle şerbetçi otu ile maltın su ile seyreltilmesi ve mucizevi mayanın katılmasıyla elde edilen buz gibi sarı sıvıyı sevenlere...

Yakınsama: Televizyon - İnternet birlikteliği

İnternet dünyası ile televizyon dünyası giderek birbirine daha fazla yaklaşıyor. Ülkemizde bile televizyon başında geçirilen süre azalırken, internet başında geçen süre artıyor. Peki interneti kullanlar neler yapıyor? Elektronik postaları okumak, sosyal ağlarda kim nerede kiminle incelemeleri yapmak, haber sitelerine göz atmak...Bunları hiç birisi, hadi diyelim büyük bölümü, saatleri geçirmek için yeterli gelmez. Yanıt internete kayan, eskiden televizyon cihazımızla yaptıklarımız... İnternet üzerinden dizi / film / klip izlemek yaygınlaşıyor. Eskiden forumlarda bulunan linkler kullanarak parça parça indirip ardından birleştirip sonra format değiştirip binbir zahmet sonucu ulaşılan içeriklere artık video paylaşım siteleri üzerinden herkes erişebiliyor. Diziler, bir kaç saat / gün gecikme ile reklamlarla kesilmeden izlenebiliyor. Hem de istediğimiz zaman, istediğimiz yerden, istediğimiz cihaz ile. Bu kolaylıklarına karşın daha da kolaylaşabilir mi hayatımız? Mesela televizyonda ma...

Sofi / Çınar Yaylalı

İzinli geçirdiğim bir öğleden sonrasında kendimi Kızılay sokaklarına bıraktım. Anı kitaplarında okuduğum eski Kızılay ile benzer yanı kalmamış olsa bile severim Kızılay'ın sokaklarını. Özellikle Karanfil ve Konur sokakların yeri başkadır. Konur sokakta İmge, Dost ve Turhan kitapevlerinde takip ettiğim dergileri karıştırmak, Mülkiyelilerde sokağın sesi eşliğinde oturmak... Mülkiyelilere geçmeden önce Turhan kitabevinin geniş dergi standında rastladım Sincan İstasyonu adlı edebiyat dergisine. 5 yıldır çıkmaktaymış. Hayal meyal dergi ile ilgili çıkan bir yazıyı hatırladım. Yazıyı okuduğumda dergiyi almayı düşünmüş sonra unutmuştum. Mülkiyelilerde derginin sayfalarını karıştırırken rastladım Sofi'nin reklamına. Tam sayfa verilen reklamda, kitabın kapağının fotografı ve tanıtıcı küçük bir metin konulmuştu. Metnin, kitabın arka kapağında yazılı olduğunu, kitabı satın alınca öğrenmiş oldum. Metinde, algıda seçicilik bu olsa gerek dedirten, anahtar kelimeler gözüme çarptı: ODTÜ, ele...