Metrodan çıkmak için yürüyen merdivene adımımı attığımda, dışarıda beni nelerin beklediğinden haberim yoktu. Okula, işe yetişme telaşında olanların kalabalığı bitmiş, toplu ulaşım, acelesi olmayanlara kalmıştı. Merdivenin son basamağını geldiğimde sokak sakin ve huzurlu görünüyordu. Sabahın serinliği yerini öğleye geçişin ılıman haline bırakmıştı. Kediler ve martılar duvar diplerine bırakılmış yemleri paylaşıyor, kargalar bu paylaşımdan kendilerine de pay düşecek mi merakıyla olan biteni izliyordu. Her zaman döndüğüm sokağı es geçip ilerledim. Yeni sokak, yeni binalar, yeni yüzler... Tek sokak değiştirince bile karşıma çıkanların farklılığı şaşırttı. Yürümeyi sürdürdüm. Güneş yükselirken bulutsuz gökyüzü alabildiğine maviydi. Karşılaştığım insanların kiminin yüzü tanıdık gelse de bir çoğunu ilk kez görüyordum. Oysa sadece bir sokak değiştirmiştim. Sokağın sonundaki kafenin bahçesinde yaşlı bir çift sabah kahvesi içiyordu. İkisi de sokağa dönük, yan yana san...
Türkiye İstatistik Kurumu'nun verilerine göre ülkemizde nüfusun yarısından fazlası hayatında internet kullanmamış. Bilgisayar sahipliği verileri de internet kullanımı verilerine yakın. Bilgisayara sahip olmayan, internet erişimi olmayan çoğunluğa internet üzerinden sunduğunuz e-devlet hizmetlerinin ne faydası olacak? Gerek gelir düşüklüğü, gerek eğitim yetersizliği nedeniyle günün sunduğu nimetlere erişim şansı bulamayan bu kesime e-devlet hizmetlerine nasıl eriştireceğiz? Birleşik Krallık'ta ikibinlerin başında kafa yorulan benzer sorun sayısal televizyon ile çözümlenmiş. 2003 yılında Birleşik Krallık'ta sayısal televizyon sahibi hane oranı %50'den az iken, televizyonun getireceği kullanım kolaylığı da düşünülerek, internetin yanı sıra televizyon üzerinden e-devlet hizmetlerinin sunulması planlanmış. 2002 yılında ilk olarak Kirklees'de, ardından bir çok yerel yönetimde e-hizmetler sayısal televizyon üzerinden sunulmaya başlanmış. Bu kadar yazıyı neden yazdım? Ülkem...