Metrodan çıkmak için yürüyen merdivene adımımı attığımda, dışarıda beni nelerin beklediğinden haberim yoktu. Okula, işe yetişme telaşında olanların kalabalığı bitmiş, toplu ulaşım, acelesi olmayanlara kalmıştı. Merdivenin son basamağını geldiğimde sokak sakin ve huzurlu görünüyordu. Sabahın serinliği yerini öğleye geçişin ılıman haline bırakmıştı. Kediler ve martılar duvar diplerine bırakılmış yemleri paylaşıyor, kargalar bu paylaşımdan kendilerine de pay düşecek mi merakıyla olan biteni izliyordu. Her zaman döndüğüm sokağı es geçip ilerledim. Yeni sokak, yeni binalar, yeni yüzler... Tek sokak değiştirince bile karşıma çıkanların farklılığı şaşırttı. Yürümeyi sürdürdüm. Güneş yükselirken bulutsuz gökyüzü alabildiğine maviydi. Karşılaştığım insanların kiminin yüzü tanıdık gelse de bir çoğunu ilk kez görüyordum. Oysa sadece bir sokak değiştirmiştim. Sokağın sonundaki kafenin bahçesinde yaşlı bir çift sabah kahvesi içiyordu. İkisi de sokağa dönük, yan yana san...
Fatih Akın'ın son filmi İstanbul Hatırası , yakın zamanda çeşitli vesilelerle adını duyuran bu dünya harikası şehrimizin yeni bir reklamı. Konusu kısaca şöyle: Alexander Hacke, Duvara Karşı'nın film müzikleri için gelmiş İstanbul'a. Gelenlerin bir çoğu gibi o da kente aşık olmuş. Özellikle müziklerine. Kentin müziklerini incelemek için gelmiş tekrar İstanbul'a. Akın, müzikten yola çıkarak farklı kültürlerin bir arada yaşadığı, birbirine karıştığı kentte 2 saatlik gezintiye çıkartıyor. Bu gezinti sırasında Duman, Orhan Gencebay, Müzeyyen Senar, Replikas, Sezen Aksu, Ceza, Ceza'nın babası, sokak müzisyenleri ve saymayı unuttuğum niceleri rehberimiz oluyor. Oldukça keyifli bir film. Müzik albümünün çok satacağına kuşku yok. İstanbul müzikleri ile ilgili belgesel bekleyenler hayal kırıklığına uğrayabilir. Kente damgasını vurmuş kimi türler çok kısa geçilmiş. Ancak hemen belirtmekte yarar var, ticari bir filmden belgesel olmasını beklemek yanlış olur. Herkese öneririm....