Havaların gidişinden anlamak pek mümkün olmasa da Aralık ayının sonuna yaklaşıyoruz. Mağazalarda ve caddelerde ışıklı, geyikli süslemeler yeni bir senenin geldiğini hatırlatıyor. Herkesin yeni yıldan bekledikleri farklı elbette. Ben huzur ve sağlık diliyorum, tüm insanlık için. 2025 yılı içinde her hafta en az bir blog yazısı eklemeyi kendime hedef olarak koydum. Bu yazıların belirli bir konusu olmayacak. Doğaçlama, aklıma gelenler, aklıma takılanlar. Video izlemektense okumayı tercih edenlerdenseniz, beklerim bloguma. Yazıları, çeşitli tarihlerde farklı mekânlarda çektiğim fotograflar süsleyecek. Bir de sürpriz bekliyor, 2025 yılında okurlarımı. Umarım beğenirsiniz...
Anıtkabir, Ankara Yakın tarih olarak adlandırdığım, 1870 - 1930 arasındaki 60 yıllık döneme ilişkin kitapları okumayı sürdürüyorum. Öyle kolay bitecek gibi de durmuyor. Satın aldıklarım raflarda sıralarını beklerken, okuduklarımdan öğrendiğim yenileri de satın alma sırasında bekliyor. Bugünlerde Sait Halim Paşa'nın Buhranlarımız adlı anı eseri radarıma takıldı. Gelelim Tamer Ayan'ın kitabına. İşin doğrusu bu tür isimlere sahip kitapları pek satın almıyor ve okumuyorum. Ancak, kitabı internet yerine dokunarak - sayfalarını karıştırarak satın almanın avantajını kullanmıştım bir kez daha. Ayan'ın kitabı, sansasyonel isimli Atatürk kitaplarından oldukça farklı. Öncelikle Tamer Ayan, kendi ifadesine göre: Sevenler Locası'nda 1986'da Nur'a kavuştu Kitap, Mustafa Kemal Atatürk'ün masonluk ile ilişkisi üzerine yazılmış. İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin kuruluş dönemlerinde serbest hareket etmenin zorluğu ve hafiyelerin çokluğu nedeniyle görece ...