Havaların gidişinden anlamak pek mümkün olmasa da Aralık ayının sonuna yaklaşıyoruz. Mağazalarda ve caddelerde ışıklı, geyikli süslemeler yeni bir senenin geldiğini hatırlatıyor. Herkesin yeni yıldan bekledikleri farklı elbette. Ben huzur ve sağlık diliyorum, tüm insanlık için. 2025 yılı içinde her hafta en az bir blog yazısı eklemeyi kendime hedef olarak koydum. Bu yazıların belirli bir konusu olmayacak. Doğaçlama, aklıma gelenler, aklıma takılanlar. Video izlemektense okumayı tercih edenlerdenseniz, beklerim bloguma. Yazıları, çeşitli tarihlerde farklı mekânlarda çektiğim fotograflar süsleyecek. Bir de sürpriz bekliyor, 2025 yılında okurlarımı. Umarım beğenirsiniz...
Bu yazı ile hem bir dizinin hem de bir etiketin sonuna geliyoruz. 2004 senesinden bu yana devam eden Türkçe dilinde fazla blog yoktur sanırım. Bugüne kadar 368 adet "teknik" etiketli yazı yayınlamışım. Okumakta olduğunu 369. ve şimdilik son teknik yazı. Belki ileride yeniden teknik yazılar yayınlarım. Bakalım, zaman ne gösterecek. Bu uzun ama gerekli girişin ardından gelelim sanal gerçeklik konusunun son ve en can alıcı parçasına: yazılım ve donanımı ile "motor"a. Aslında motor denilse de bahsedilen güçlü donanıma ve bir takım özel kartlara sahip bir bilgisayar ve bu bilgisayar üzerinde çalışan yazılım. Arama motoruna "virtual reality engine" yazdığınızda karşınıza çıkan sonuçlar oyun dünyasından oluyor. İşin doğrusu uzun seneler boyunca yayıncılık dünyası ile oyun dünyası arasında bir kopukluk vardı. Yayıncılık dünyası kendisine özel donanımlara sahip sistemler kullanırdı. Bu kopukluğu aşan ilk firma sanırım Zero Density oldu. Unreal Engine adlı bir oyu...