İkinci yarıya çok daha istekli başladı Fenerbahçe. İkinci gol için rakip kaleye yüklenirken yaptığı ataklar özellikle sol kanatta Kostiç'in yaptığı ortalara dayanıyordu. 60 ile 65. dakikalar arasında Rangers beraberlik golüne çok yaklaşsa da savunma ve kaleci İrfan Can'ın gününde olması umutlarımızı sürdürmeye yetti. İkinci gol, sağ kanattan gelişen atak sonucu geldi. İkinci golün ardından J ose Mourinho'nun yaptığı değişiklikler ile çok daha baskılı bir futbol ortaya koyduk. Üçüncü gole çok yaklaştığımız ataklar olsa da ne yazık ki şutlar kaleyi bulmadı. Rangers'ın arada bulduğu net fırsatlarda ise İrfan Can başarılıydı. Şimdi uzatmalarda ve belki de penaltı atışlarında belirlenecek tur atlayan takım. Uzun zamandır izlediğim en heyecanlı ikinci yarı olduğunu ekleyerek notlarımı sonlandırayım. Sonuç ne olursa olsun, 3-1'lik ilk maçı çevirmeyi başardı Fenerbahçe. Tebrikler, umarım turu geçen taraf olmayı da başarırlar.
Soldaki resim Andrea del Sarto tarafından 1517 yılında çizilmiş Madonna delle Arpie adlı tablonun Vikipedi'deki görselinden. Peki bu resmin, Kürk Mantolu Madonna romanı / uzun hikayesi ile ilgili bir yazıda ne işi var? Sabahattin Ali'den okuduğum ilk roman. Daha önce şiir kitabını okumuştum. Roman, Havranlı bir gencin Berlin'de tanıdığı ve ardından talihsiz bir şekilde kaybettiği aşkla ilgili. Aşkın bu kadar iyi tarif edildiği çok metin okumuşluğum yok. 1920'li yılların Berlin'inde arka planda Almanya'nın ve dünyanın geçtiği karışık döneme göndermeler de var. Romanı iki parçaya ayırırsak, ilk bölümde anlatıcının memuriyet hayatına bakışını Dostoyevski'nin kahramanlarının bakışlarına benzerliği dikkat çekici. Raif Efendi'nin günlüğünü okuduğu ikinci bölümde ise sevmek, arkadaşlık ve aşk çok çarpıcı tespitlerle anlatılıyor. Raif Efendi'nin aşık olduğu Maria'nın ağzından aşkın ne olduğu ve ne olmadığı anlatılmış. Kadına "ele geçirilmek is...