Havaların gidişinden anlamak pek mümkün olmasa da Aralık ayının sonuna yaklaşıyoruz. Mağazalarda ve caddelerde ışıklı, geyikli süslemeler yeni bir senenin geldiğini hatırlatıyor. Herkesin yeni yıldan bekledikleri farklı elbette. Ben huzur ve sağlık diliyorum, tüm insanlık için. 2025 yılı içinde her hafta en az bir blog yazısı eklemeyi kendime hedef olarak koydum. Bu yazıların belirli bir konusu olmayacak. Doğaçlama, aklıma gelenler, aklıma takılanlar. Video izlemektense okumayı tercih edenlerdenseniz, beklerim bloguma. Yazıları, çeşitli tarihlerde farklı mekânlarda çektiğim fotograflar süsleyecek. Bir de sürpriz bekliyor, 2025 yılında okurlarımı. Umarım beğenirsiniz...
Çocuk yetiştirme ile ilgili okuduğum en uygulanabilir, en yararlı kitap olduğunu söyleyerek başlayayım yazıya...Çocuğum olmasa hayatta okumayacağım kitaplar dizine bir yeni daha eklendi: Çocuğunuza Sınır Koyma. Kitabın ismi itici bir kere. Neden ille sınır koymak gerekiyor? Sınır konmasa olmaz mı? Hayatımız zaten sınırlar içerisinde geçecek, en azından çocukluk çağında sınırsız olsa bu canlılar? Yukarıdaki sorulara yanıtlarım da çocuğum olmazdan önce çok farklıydı. Ne yazık ki, ya da iyi ki kurallarla belirlenmiş sınırlara sahip topluluklar halinde yaşıyoruz. "Sağlıklı", siz uyumlu olarak da okuyabilirsiniz, bireyler yetiştirebilmek için bu kitabın önerilerini dikkate almak gerekiyor. Aslına bakarsanız yazıya başlarken aklımda olanlar ile yazarken aklıma gelenler farklı :) Kitabın en beğendiğim yanı çok fazla sayıda örnek olay içermesi. Bu örnekler öyle seçilmiş ki çocuk yetiştiren herkesin her gün başına gelen/gelebilecek şeyler. Mesela 2 yaşındaki çocuğunuz üzerini değişti...