Havaların gidişinden anlamak pek mümkün olmasa da Aralık ayının sonuna yaklaşıyoruz. Mağazalarda ve caddelerde ışıklı, geyikli süslemeler yeni bir senenin geldiğini hatırlatıyor. Herkesin yeni yıldan bekledikleri farklı elbette. Ben huzur ve sağlık diliyorum, tüm insanlık için. 2025 yılı içinde her hafta en az bir blog yazısı eklemeyi kendime hedef olarak koydum. Bu yazıların belirli bir konusu olmayacak. Doğaçlama, aklıma gelenler, aklıma takılanlar. Video izlemektense okumayı tercih edenlerdenseniz, beklerim bloguma. Yazıları, çeşitli tarihlerde farklı mekânlarda çektiğim fotograflar süsleyecek. Bir de sürpriz bekliyor, 2025 yılında okurlarımı. Umarım beğenirsiniz...
Cumhuriyet Kitapları'ndan Ağustos 2002'de ilk baskısını yapmış gezinceleme türünde bir kitap var bu kez blogda. Gezmeyi çoğu insan sever. Balbay da çoğunluk arasında. Ancak her gezen bir olmuyor. Kimi alış veriş yapıp döner, kimi her gördüğünü fotograflayıp sonrasında dönüp çektiklerine bile bakmaz. Balbay ise planlı programlı geziyor ve gezdiklerini kitaplar yoluyla kalıcı eserlere dönüştürüyor. Bir yazısında gideceği yerleri uzun süreler öncesinde kararlaştırdığını ve öncelikle ziyaret etmeyi düşündüğü coğrafyayı anlatan kitapları araştırdığını okumuştum. Çin'in Uzun Yürüyüşü adlı eserin sadece gezi kitabı olmayıp aynı zamanda inceleme türünü de içermesinin nedeni bu. Kitapta yeri geldikçe okuduklarından alıntılar yapılmış. Çin'e birden fazla kez gitmiş Balbay. Gazeteci olmanın olanaklarından birisi bu sanırım. İşinin bir parçası da gezmek. Kitabın bel kemiğini ise Çin Devleti'ne haber vererek, onların ayarladığı resmi görüşmelerle zenginleşmiş özel bir ziyaret...