Ana içeriğe atla

Kayıtlar

kosmak etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

yine yeni bir yıl

Havaların gidişinden anlamak pek mümkün olmasa da Aralık ayının sonuna yaklaşıyoruz. Mağazalarda ve caddelerde ışıklı, geyikli süslemeler yeni bir senenin geldiğini hatırlatıyor.  Herkesin yeni yıldan bekledikleri farklı elbette. Ben huzur ve sağlık diliyorum, tüm insanlık için.  2025 yılı içinde her hafta en az bir blog yazısı eklemeyi kendime hedef olarak koydum. Bu yazıların belirli bir konusu olmayacak. Doğaçlama, aklıma gelenler, aklıma takılanlar.  Video izlemektense okumayı tercih edenlerdenseniz, beklerim bloguma.  Yazıları, çeşitli tarihlerde farklı mekânlarda çektiğim fotograflar süsleyecek.  Bir de sürpriz bekliyor, 2025 yılında okurlarımı.  Umarım beğenirsiniz...

Koşmak, belli bir yaştan sonra, pek doğru değilmiş

Eklemlerin ne kadar önemli olduğunu, başlarına bir iş geldiğinde anlıyor insan. Geçenlerde yazdığım Koşu notları - 6 başlıklı yazının ardından, aslında yazıda da bahsettiğim diz ağrısı, topallatacak kadar artınca soluğu ortopedi uzmanında aldım. Neyse ki verilmiş sadakam varmış. Eklem zorlanması sonucu geçici bir ağrı olduğunu düşündü Hoca. Nitekim önce topallama geçti, ardından merdiven inebilmeye başladım. Bu durumun oluşmasına yol açan sebep belliydi. Hocanın söylediğine göre diz ekleminin sevmedikleri koşmak, merdiven inip - çıkmak, çömelmek ve hareketsiz kalmakmış. Sevdikleri ise, kilo fazla değilse, yürümek ve her kilo için yüzmekmiş. Kilo verme projesinin akıbetini 8. yazıda bıraksam bile gerek koşmanın gerekse epeyce az yemenin neticesinde, yürümek, benim için de uygun bir etkinlik artık :) Neyse, bu yazının ana fikri: etrafınızı dinleyin . Eşiniz dostunuz sizi bir konuda uyarıyorsa, hatta çevrenizdeki herkes aynı uyarıyı yapıyorsa büyük olasılıkla yanlış yapıyorsunuz...

koşu notları - 6

Zor oldu bu kez, itiraf ediyorum. Başlığa bakıp, ilk beş not nerede diye soracak olursanız diye hemen açıklayayım: Her koşunun notunu yayınlamıyorum, bu yüzden ilk beş koşuma dair bir not yok ortada. Ancak, eğer koşmaya devam edersem, arada bu notlara yenileri ekleneceği için 6'dan başladım. Yani, uzun lafın kısası, yazının yanındaki sayı, toplam koşu adedini göstermektedir. Bu uzun ve kesinlikle gerekli girişin ardından hemen devam edeyim neden zor olduğunu açıklayarak. Nefes ve kalp ritmi istediğim seviyeye geldi diye düşünüyorum. Henüz istediğim düzeye gelmeyen ise dizlerim. Okuduklarımdan anladığım kadarıyla dizi destekleyen ve normal koşullarda gücü sınırlı bir grup yapının koşu esnasında maruz kaldığı kuvvet ile gelişmesi gerekiyor. Bu gelişme sürecinde, haliyle bir takım ağrılar ortaya çıkabiliyor.  Bugünkü koşunun ilk 6 km'sinde hafif hissettiğim ağrılar, ikinci 5 km'de, kayboldu. Böyle olunca, daha önceki 5 koşuda olduğu gibi, sona doğru gittikçe artan bi...

koşuyorum

Bu başlığı kullanmadan önce emin olmam gerekiyordu. Koşuyorum diyebilmek için kendime " enaz " kriterleri koymuştum. Kimseyi ilgilendirmese bile neydi bu enazlar , okuyalım: 10.000 metrelik parkuru ENAZ 5 kez bitirmek, ENAZ üç hafta boyunca, haftanın ENAZından bir günü koşmak Kısa bir liste diyebilirsiniz. Uzun olduğunu ileri sürmeyeceğim, ancak yapmak - yazmaktan zor :) Bu uzun ve kesinlikle gereksiz girişinin ardından gelelim konuya. Yaş 45+ olunca, koşmak, hele ki 10K (böyle yazmak ve söylemek daha havalı oluyor, K, kilo yerine geçiyor ve 10K, 10 bin metre anlamında) koşmaya kalkışmak, kesinlikle kardiyoloji kontrolünden geçmeden yapılacak iş değil. Endişeniz olmasın, aslında neden endişe edeceksiniz, muhtemelen hiç tanışmadık çoğunuzla, ben kardiyoloji kontrolü yaptırdım. Eforlu EKG, EKO ve kan tahlilleri herhangi bir sorun göstermiyordu.  Haftanın 3 - 4 günü 11 kilometrelik, çoğunlukla düz ve trafiksiz bir parkurda koşuyorum. İtiraf ediyorum ki ilk se...