Havaların gidişinden anlamak pek mümkün olmasa da Aralık ayının sonuna yaklaşıyoruz. Mağazalarda ve caddelerde ışıklı, geyikli süslemeler yeni bir senenin geldiğini hatırlatıyor. Herkesin yeni yıldan bekledikleri farklı elbette. Ben huzur ve sağlık diliyorum, tüm insanlık için. 2025 yılı içinde her hafta en az bir blog yazısı eklemeyi kendime hedef olarak koydum. Bu yazıların belirli bir konusu olmayacak. Doğaçlama, aklıma gelenler, aklıma takılanlar. Video izlemektense okumayı tercih edenlerdenseniz, beklerim bloguma. Yazıları, çeşitli tarihlerde farklı mekânlarda çektiğim fotograflar süsleyecek. Bir de sürpriz bekliyor, 2025 yılında okurlarımı. Umarım beğenirsiniz...
Almanca'dan yaptığı Hermann Hesse ve Franz Kafka çevirileri ile tanıdım Kâmuran Şipal'i. Kadir Has Üniversitesi'nin açık raf sistemli kütüphanesinde dolaşırken Şipal'in kendi yazdığı öykülerinin de olduğunu görünce çok şaşırdım. Kâmuran Bey'in kendi kaleminin nasıl olduğunu merak ederek, kitabı ödünç aldım. Gece Lambalarının Işığında adlı eser, Şipal'in daha önce farklı tarihlerde ve kitaplarda yayınlanan öykülerini bir araya getirmiş. Öykülerin tarih sırasıyla, bir arada yayınlanması sayesinde yazarın edebi yolculuğunu izleyebildim. İlk dönem öykülerinde varoluşçu çizgi çok baskın. Öyküler bir yere bağlanmadan bitiyor, olaylar değil durumlar anlatılmış. Metinler, cümleler gibi kısa. Dil, son derece duru, süsten ve abartılı betimlemelerden azade. Seneler geçtikçe öykülerde aynı kalan bu dil tercihi, okumayı daha keyifli hâle getirmiş bence. Son dönem öyküleri ise biraz daha uzatılsa kısa roman olarak bile değerlendirilebilecek türde. En beğendiğim öykü Sizin E...