Gölgeleri oldum olsası sevdim. Işığın somut göstergesi gibi geldi bana. Işığın yönüne ve şiddetine göre değişmesini, hayatın farklılaşan akışına benzettim. Uzayan kısalan, koyulaşan belirsizleşen gölgeler... Gölgelerin bu suskun ama etkili varlığı çağrışımlar yaptı ömrüm boyunca. Kökenleri çocukluk yıllarıma kadar uzanıyor belki. Ağaçların uzayan gölgelerini izlerken fark etmiştim ışığın ve karanlığın birbiriyle oyununu. Her gölgenin, öyküsü başkaydı; kimi dinginlik, kimi merak, kimi endişe içerirdi. Sessiz sinema gibi, sözsüz öyküler, giz ile görünen arasındaki ilişkiyi mi yansıtıyor acaba? Gölgelerin etkileyici olmaları biraz da bu yüzden sanırım, hayal gücümüzü işe koymaları. Görünen ile giz arasını doldurması bize kalıyor.
Psikoterapi sürecini hem doktorun hem de hastanın kaleminden aşama aşama okumak isterseniz Her Gün Biraz Daha Yakın'dan başka seçeneğiniz var mı bilmiyorum. Dr. Irvin Yalom terapist açısından Ginny Elkin, ki bu ismin gerçek isim olmadığı kitapta belirtilmiş, ise hasta açısından hissettiklerini, düşündüklerini yazmışlar. Kitap 1974 yılında yayınlanmış. Türkçe çevirisini Zeliha İyidoğan Babayiğit yapmış. Benim okuduğum Kabalcı Yayınevi'nden çıkan Kasım 1999 tarihli 319 sayfalık dördüncü baskısıydı. Kabalcı'dan çıkan ilk baskı Mart 1999 tarihli. Psikoterapi ülkemizde fazla uygulanmıyor sanırım. Hem tedavi sürecinin uzunluğu hem de maliyeti sebebiyle farklı yöntemler tercih ediliyor. Kitabın arka kapağındaki yazıda belirtildiği gibi, "Şu anda terapi görmekte olan bir kimse için belki de pek rahatlatıcı olmayacaktır bu kitap çünkü her şeyi iki tarafın da bakış açısıyla anlatıyor. Fakat terapide masanın önünde ve arkasında olmak arasındaki farkı merak eden entele...