Gölgeleri oldum olsası sevdim. Işığın somut göstergesi gibi geldi bana. Işığın yönüne ve şiddetine göre değişmesini, hayatın farklılaşan akışına benzettim. Uzayan kısalan, koyulaşan belirsizleşen gölgeler... Gölgelerin bu suskun ama etkili varlığı çağrışımlar yaptı ömrüm boyunca. Kökenleri çocukluk yıllarıma kadar uzanıyor belki. Ağaçların uzayan gölgelerini izlerken fark etmiştim ışığın ve karanlığın birbiriyle oyununu. Her gölgenin, öyküsü başkaydı; kimi dinginlik, kimi merak, kimi endişe içerirdi. Sessiz sinema gibi, sözsüz öyküler, giz ile görünen arasındaki ilişkiyi mi yansıtıyor acaba? Gölgelerin etkileyici olmaları biraz da bu yüzden sanırım, hayal gücümüzü işe koymaları. Görünen ile giz arasını doldurması bize kalıyor.
İş Bankası Kültür Yayınları, Hasan Âli Yücel Klasikleri ismiyle çıkarttığı diziyi herkese önermekle başlamak istedim bu tanıtım notuna. Cumhuriyetin ilk döneminin, aydınlanma amaçlı yaptığı adımlardan birisidir sanırım bu çeviriler. İş Bankası, kitapları yeni çeviriler ile sunuyor okuyucularına. Beyaz Geceler adlı kitabın çevirisi Barış Zeren'e ait. Beyaz Geceler adlı kitap diye yazdım, çünkü Mart 2018 tarihli 9. baskısını okuduğum kitap, sadece Beyaz Geceler novellasını değil, Başkasının Karısı, Noel Ağacı ve Nikâh, Haysiyetli Hırsız ve Yufka Yürekli adlı öyküleri de içeriyor. Beyaz Geceler, dört gece ve bir sabahlık sürede geçen, kısa ve çarpıcı bir novella. Uzun öykü ile kısa roman arası yapıtlar için kullanılıyor bu "novella" tabiri. St. Petersburg'a gitmeyi düşünenlerin, öncesinde Beyaz Geceler'i okuması şart. Kitapta yer alan Yufka Yürekli adlı öykü Çehov'un Memurun Ölümü adlı kısa öyküsünü anımsattı. Hangisi önce yazılmış bilemedim, pek önemi ...