Ana içeriğe atla

Kayıtlar

ergin yildizoglu etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

ışık ve gölge

Gölgeleri oldum olsası sevdim. Işığın somut göstergesi gibi geldi bana. Işığın yönüne ve şiddetine göre değişmesini, hayatın farklılaşan akışına benzettim. Uzayan kısalan, koyulaşan belirsizleşen gölgeler... Gölgelerin bu suskun ama etkili varlığı  çağrışımlar yaptı ömrüm boyunca. Kökenleri çocukluk yıllarıma kadar uzanıyor belki. Ağaçların uzayan gölgelerini izlerken fark etmiştim ışığın ve karanlığın birbiriyle oyununu. Her gölgenin, öyküsü başkaydı; kimi dinginlik, kimi merak, kimi endişe içerirdi. Sessiz sinema gibi, sözsüz öyküler, giz ile görünen arasındaki ilişkiyi mi yansıtıyor acaba? Gölgelerin etkileyici olmaları biraz da bu yüzden sanırım, hayal gücümüzü işe koymaları. Görünen ile giz arasını doldurması bize kalıyor. 

Emperyalizm ve Siyasal İslam Arasında Türkiye, Ergin Yıldızoğlu

Ergin Yıldızoğlu, pazartesi ve çarşamba günleri Cumhuriyet gazetesinde yazan ekonomist/araştırmacı/yazar/şair. Gazete yazılarında referans verilmesi çok rastlanan bir durum değildir. Oysa Yıldızoğlu'nun her makelesi, bilimsel yayın benzeri referanslarla dolu oluyor. Dünyanın gidişi üzerine yorumları, ne yazık ki, doğru çıkıyor çoğu kez. Ne yazık ki diyorum, çünkü oldukça karamsar öngörülerde bulunuyor. Emperyalizm ve Siyasal İslam Arasında Türkiye başlıklı kitabı, 2006-2008 arasında yazdığı makalelerin konulara göre düzenlenmiş hali. Uzun giriş yazısı, 3 bölüme ayrılmış kitabın kısa özeti gibi. Büyük Ortadoğu, Emperyalizm, Türkiye ve Siyasal İslam başlıklı bölümlerde Yıldızoğlu'nun çeşitli tarihlerde yazmış olduğu makalelere yer verilmiş. Yazıların sonunda, gazetedeki yayın tarihleri de var. 430 sayfalık kitap, kolay okunur türden değil. Çoğunlukla iki-üç makale üst üste okuyunca bunalıp kenara bıraktım. İç karartıcı öngörülerin büyük bölümünün gerçekleşmiş olması, henüz ger...

5. Sanattan 5. Kola: Orhan Pamuk

Cevdet Bey ve Oğulları adlı kitabını okumuştum yıllar evel. Kara Kitap adlı romanından uyarlanan filmi, Gizli Yüz, iki kere izlemiş ve anlamamıştım. Benim Adım Kırmızı ve Kar romanlarını okumayı düşünüp bir türlü vakit ayıramadım. Sonradan açıklamaları, Nobel'i kazanması, Nobel sonrası açıklamaları ile birleşince romanlarını okumaktan vazgeçtim. Taa ki her kitabını okuduğum az sayıdaki yazarlardan Kaan Arslanoğlu'nun blogunu okuyana dek. Arslanoğlu blogunda yazdıkları inceleme kitabından bahsediyordu. Kitaba yönelik bilinçli ilgisizliğe karşın ilk baskısının tükenmekte olduğundan, okuyucuların yorumlarından bahsediyordu yazıda. Ergin Yıldızoğlu, Nihat Ateş ve Ali Mert ile birlikte hazırlamışlar kitabı. Dört yazar da Pamuk'un farklı yönlerini değerlendirmişler. Nihat Ateş yazısında romancı Pamuk'u değerlendiriken, Yıldızoğlu ve Arslanoğlu yazarın edebi kişiliği ile hayattaki duruşunu birlikte ele almışlar. Oldukça yararlı bir inceleme olduğunu düşünuğum kitap ithaki...