İkinci yarıya çok daha istekli başladı Fenerbahçe. İkinci gol için rakip kaleye yüklenirken yaptığı ataklar özellikle sol kanatta Kostiç'in yaptığı ortalara dayanıyordu. 60 ile 65. dakikalar arasında Rangers beraberlik golüne çok yaklaşsa da savunma ve kaleci İrfan Can'ın gününde olması umutlarımızı sürdürmeye yetti. İkinci gol, sağ kanattan gelişen atak sonucu geldi. İkinci golün ardından J ose Mourinho'nun yaptığı değişiklikler ile çok daha baskılı bir futbol ortaya koyduk. Üçüncü gole çok yaklaştığımız ataklar olsa da ne yazık ki şutlar kaleyi bulmadı. Rangers'ın arada bulduğu net fırsatlarda ise İrfan Can başarılıydı. Şimdi uzatmalarda ve belki de penaltı atışlarında belirlenecek tur atlayan takım. Uzun zamandır izlediğim en heyecanlı ikinci yarı olduğunu ekleyerek notlarımı sonlandırayım. Sonuç ne olursa olsun, 3-1'lik ilk maçı çevirmeyi başardı Fenerbahçe. Tebrikler, umarım turu geçen taraf olmayı da başarırlar.
İnsan okuyacağı kitapları nasıl seçer? Ya çevresinden duydukları etkiler onu ya çeşitli yerlerde (kitap ekleri, gazete-dergi) okuduğu tanıtım yazıları çok az bir kısmı da tesadüfen. Cemil Meriç 'i keşfim bir arkadaş toplantısı sayesinde oldu. Lisemizin mezunlarının buluşmasında Cemil Meriç'in adı geçti. Konuşmaya katılan herkesin ortak görüşü Meriç'i okumayan bir Türk Solu olmamalı şeklinde oluşunca kendini solda tanımlayan biri için bu eksikliği, geç bile olsa, gidermek kaçınılmaz olmuştu. Meriç'in adını öğrendikten sonra iki kitabını satın aldım ve ilkini Sosyoloji Notları ve Konferanslar adlı olanını okumaya başladım. Kitaptan bahsetmeden önce Meriç'in hayat öyküsünü kısaca hatırlatmakta yarar var. Ayrıntılı hayat öyküsünü buradan ve buradan okuyabilirsiniz. 1916 yılında Hatay'da doğmuş. Antakya Sultanisi'nde okumuş. Tercüme bürosunda çalışmış, ilkokul öğretmenliği ve nahiye müdürlüğü yapmış. 1940 yılında İstanbul Üniversitesi'nde (İÜ) Fransı...