İkinci yarıya çok daha istekli başladı Fenerbahçe. İkinci gol için rakip kaleye yüklenirken yaptığı ataklar özellikle sol kanatta Kostiç'in yaptığı ortalara dayanıyordu. 60 ile 65. dakikalar arasında Rangers beraberlik golüne çok yaklaşsa da savunma ve kaleci İrfan Can'ın gününde olması umutlarımızı sürdürmeye yetti. İkinci gol, sağ kanattan gelişen atak sonucu geldi. İkinci golün ardından J ose Mourinho'nun yaptığı değişiklikler ile çok daha baskılı bir futbol ortaya koyduk. Üçüncü gole çok yaklaştığımız ataklar olsa da ne yazık ki şutlar kaleyi bulmadı. Rangers'ın arada bulduğu net fırsatlarda ise İrfan Can başarılıydı. Şimdi uzatmalarda ve belki de penaltı atışlarında belirlenecek tur atlayan takım. Uzun zamandır izlediğim en heyecanlı ikinci yarı olduğunu ekleyerek notlarımı sonlandırayım. Sonuç ne olursa olsun, 3-1'lik ilk maçı çevirmeyi başardı Fenerbahçe. Tebrikler, umarım turu geçen taraf olmayı da başarırlar.
Sanatta, bilimde kariyer mi önemli, mutlu bir evlilik mi? İlk baskısını Yapı Kredi Yayınları'ndan 1995 yılında yapan Gölgenin Kadınları 'nın benim okuduğum 2008 tarihli Agora Kitaplığı tarafından yayınlanan ikinci baskısıydı. Kitap, hayatlarının bir bölümünü birlikte geçirdikleri kocalarını hemen hepimizin tanıdığı, 11 kadını anlatıyor. Kadınların ortak noktaları, evlendiklerinde sanatın bir alanında varolan kariyerlerini evlilikle birlikte sürdür(e)meyip kocalarına destek olmaları. 111 sayfalık kitapta konu edilen çiftler şöyle: Aziz Nesin / Meral Çelen, Ulvi / Selçuk Uraz, Ayhan / Selçuk Baran, Magdelena Rufer / Sabahattin Eyüboğlu, Şayeste / Sami Ayanoğlu, Saynur Güzelson / Halim Şefik, Elif Sorgun / Cemal Süreya, Nilüfer / Adnan Saygun, Tolga Tiğin / Oğuz Aral, Nasip / Nuri İyem ve Suat Derviş / Reşat Fuat Baraner. Kitapta anlatılan hayatları okurken düşündüm sonuçta insan ne için yaşıyor diye. Kariyeri için mi mutlu olmak için mi? Konu edilen hayatları yaşayan kadı...