Gölgeleri oldum olsası sevdim. Işığın somut göstergesi gibi geldi bana. Işığın yönüne ve şiddetine göre değişmesini, hayatın farklılaşan akışına benzettim. Uzayan kısalan, koyulaşan belirsizleşen gölgeler... Gölgelerin bu suskun ama etkili varlığı çağrışımlar yaptı ömrüm boyunca. Kökenleri çocukluk yıllarıma kadar uzanıyor belki. Ağaçların uzayan gölgelerini izlerken fark etmiştim ışığın ve karanlığın birbiriyle oyununu. Her gölgenin, öyküsü başkaydı; kimi dinginlik, kimi merak, kimi endişe içerirdi. Sessiz sinema gibi, sözsüz öyküler, giz ile görünen arasındaki ilişkiyi mi yansıtıyor acaba? Gölgelerin etkileyici olmaları biraz da bu yüzden sanırım, hayal gücümüzü işe koymaları. Görünen ile giz arasını doldurması bize kalıyor.
Bebekler doğduktan sonra okunan kitaplar da değişiyor. Anne baba olmak, sadece kitap okuyarak öğrenilebilen süreçlerden olmasa bile kitaplar sık tekrarlanan hataları göstermeleri bakımından önemli. Aile büyüklerinin deneyimlerinin her zaman doğru olmadığını öğretiyor insana kimi kez. Bebek büyütürken beslenmesi, hastalıkları, temel bakımı gibi konularda kitap karıştıran çoktur. Ruh sağlığına ilişkin bilgilenmesi gerektiğini düşünenler ise daha az. Ruh sağlığına ilişkin kitap sayısı da, özellikle Türkçe olarak yazılmışların, fazla değil zaten. Prof. Dr. Bengi Semerci'nin Birlikte Büyütelim başlıklı eseri bu alandaki boşluğu dolduracak nitelikte. İlk baskısını 2006 yılında yapmış kitabın, temmuz 2009 tarihli 6. baskısını okudum. Başlıca üç bölümden oluşuyor kitap. İlk bölüm Çocuğun Ruhsal Gelişimi başlığını taşıyor. Anne baba olma kararından itibaren yaşanan süreçlere ilişkin bilgiler içeriyor. Bebeğin doğumu sonrası yaşananlar, başka kaynaklarda olmadığı kadar gerçekçi b...