Ana içeriğe atla

Kayıtlar

aslı erdoğan etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

ışık ve gölge

Gölgeleri oldum olsası sevdim. Işığın somut göstergesi gibi geldi bana. Işığın yönüne ve şiddetine göre değişmesini, hayatın farklılaşan akışına benzettim. Uzayan kısalan, koyulaşan belirsizleşen gölgeler... Gölgelerin bu suskun ama etkili varlığı  çağrışımlar yaptı ömrüm boyunca. Kökenleri çocukluk yıllarıma kadar uzanıyor belki. Ağaçların uzayan gölgelerini izlerken fark etmiştim ışığın ve karanlığın birbiriyle oyununu. Her gölgenin, öyküsü başkaydı; kimi dinginlik, kimi merak, kimi endişe içerirdi. Sessiz sinema gibi, sözsüz öyküler, giz ile görünen arasındaki ilişkiyi mi yansıtıyor acaba? Gölgelerin etkileyici olmaları biraz da bu yüzden sanırım, hayal gücümüzü işe koymaları. Görünen ile giz arasını doldurması bize kalıyor. 

Kırmızı Pelerinli Kent, Aslı Erdoğan

Adını çok işittiğim, hakkında az bildiğim bir yazar(dı) Aslı Erdoğan. Görüşlerini önemsediğim arkadaşlarım okumamı önerirlerdi. Bir türlü denk gelmemişti, bu yaza kadar. Erdoğan'dan okuduğum ilk ve şimdilik tek eser bir roman: Kırmızı Pelerinli Kent. Romanın arka kapağında yazarın kısa özgeçmişi konulmuş. Öncelikle bu özgeçmişi okuyunca romanın otobiyografi olduğunu düşündüm, ilk sayfalarda. Bu nedenle sayfalarda ilerlerken, bilgisayar mühendisliği üzerine fizik yüksek lisansının ardından doktora çalışmasını neden yarım bırakıp yazarlığa başlamış sorusunun yanıtı aradım satırlarda. Roman karakterinin, özenle seçilmiş olduğunu düşündüğüm, adını (Özgür) görünce yazarın hayatından izler taşısa bile romanın bir kurgu olduğunu farkettim. Roman yazmaya çalışan, Rio'ya eğitim için gelmiş, ancak işler planladığı gibi gitmeyince hayatını oluşturan şeyleri kaybetmeye başlayan ve bu kaybediş nereye kadar gidecek diye yolun sonunu arayan birisinin hikayesi anlatılan. Özgür'ün g...