Gölgeleri oldum olsası sevdim. Işığın somut göstergesi gibi geldi bana. Işığın yönüne ve şiddetine göre değişmesini, hayatın farklılaşan akışına benzettim. Uzayan kısalan, koyulaşan belirsizleşen gölgeler... Gölgelerin bu suskun ama etkili varlığı çağrışımlar yaptı ömrüm boyunca. Kökenleri çocukluk yıllarıma kadar uzanıyor belki. Ağaçların uzayan gölgelerini izlerken fark etmiştim ışığın ve karanlığın birbiriyle oyununu. Her gölgenin, öyküsü başkaydı; kimi dinginlik, kimi merak, kimi endişe içerirdi. Sessiz sinema gibi, sözsüz öyküler, giz ile görünen arasındaki ilişkiyi mi yansıtıyor acaba? Gölgelerin etkileyici olmaları biraz da bu yüzden sanırım, hayal gücümüzü işe koymaları. Görünen ile giz arasını doldurması bize kalıyor.
Kaan Arslanoğlu ile tanışıklığımızın üzerinden epey zaman geçti, ancak bu tanışıklık düne kadar yüzyüze değildi. sanal ortam, e-postalar, facebook, blog ve insanbu.com üzerinden süren tanışıklık, dün cisme kavuştu. Elektrik Mühendisleri Odası Ankara Şubesi ev sahipliğinde Kaan Arslanoğlu, İlknur Arslanoğlu ve Arif Yavuz Aksoy, Eleştirel Bakışla Güneş Dil Kuramı konusunda söyleştik. üç yazar ile toplamda üç saate yakın sürdü etkinlik. katılımcı sayısı on-onbeş kişiydi. sayı az olsa da ilgi yoğundu aslında. kitabı ve konuyu bilen insanlar gelmişti dinlemeye. son derece önemli katkılarda bulundular. Kıymetli yazarlarımıza ve katılımcılara çok teşekkür ediyorum. 2015 temmuzunda koyduğum hedefi gerçekleştirmiş oldum böylelikle. hayat devam ettiğine göre, yeni hedefleri belirlemenin vaktidir. sizlere açıklamadan önce yapabileceğimden emin olmam gerekli. biraz vakit/sabır... bir kaç sene içerisinde daha kalıcı bir çalışmanın içinde olma umuduyla... son olarak başta EMO Ankara Şu...