İkinci yarıya çok daha istekli başladı Fenerbahçe. İkinci gol için rakip kaleye yüklenirken yaptığı ataklar özellikle sol kanatta Kostiç'in yaptığı ortalara dayanıyordu. 60 ile 65. dakikalar arasında Rangers beraberlik golüne çok yaklaşsa da savunma ve kaleci İrfan Can'ın gününde olması umutlarımızı sürdürmeye yetti. İkinci gol, sağ kanattan gelişen atak sonucu geldi. İkinci golün ardından J ose Mourinho'nun yaptığı değişiklikler ile çok daha baskılı bir futbol ortaya koyduk. Üçüncü gole çok yaklaştığımız ataklar olsa da ne yazık ki şutlar kaleyi bulmadı. Rangers'ın arada bulduğu net fırsatlarda ise İrfan Can başarılıydı. Şimdi uzatmalarda ve belki de penaltı atışlarında belirlenecek tur atlayan takım. Uzun zamandır izlediğim en heyecanlı ikinci yarı olduğunu ekleyerek notlarımı sonlandırayım. Sonuç ne olursa olsun, 3-1'lik ilk maçı çevirmeyi başardı Fenerbahçe. Tebrikler, umarım turu geçen taraf olmayı da başarırlar.
Fotograflara geçmeden önce bir kaç kitabi bilgi vereyim. Bilgiler A Day in Tallinn on Foot and by Bus adlı kitaptan. Koit Vainsalu tarafından yazılmış bu kitabı, haliyle, ülkemizde bulma olanağınız yok. Talin hakkında merak ettiğiniz bir şeyler olursa bana mail atmanız durumunda, kitaptan bakıp yanıt verebilirim. Geçelim sayılara: Kentin tarihi 1219'a kadar uzanıyor. O zamanlar kentte yaşayanlar, Danimarka'nın işgaline uzun süre direnmişler. Kentin ismi taani linn'den türemiş. Bu iki kelimenin anlamı Danimarka kentiymiş. Ülkenin yüzölçümü 45.277 kilometre kare. 3794 km'lik sahili ve 2011 sayımına göre 1 milyon 340 bin 122 nüfusu varmış. Ülkede yaşayanların %69,41'i Estonyalı, %26,2'si Rus, % 2,16'sı Ukraynalı, %1,29'u Belaruslu, %0,9'u Fin ve %0,04'i diğer olarak tanımlanmış. Resmi dil Estonca olsa bile halkın büyük çoğunluğu Rusça ve İngilizce konuşuyor. Almanca da konuşulan diller arasında. Talin, turizm konusuna gerçekten kafa yo...