Emeklilik başlıklı yazımı hazırlamanın kolay olacağını düşünmüştüm. Yazıp sildikçe, tahminimin doğru olmadığını gördüm. 1995'te üniversiteden mezun oldum ve çalışmaya başladım. Bu sene Mart'ın son günü emekli olana dek neredeyse kesintisiz çalıştım.
"Emeklilik" kavramı üzerine yazmak istiyorum ancak söz dönüp dolaşıp neden emekli oldum, emekli olduktan sonra büyük bir heyecanla başladığım ve kelimenin gerçek anlamıyla gecemi gündüze katıp çalıştığım yeni işimden 3 ay sonunda neden ayrıldığım gibi konulara geliyor. Aynı tuzağa bu kez düşmeyeceğim ve emeklilik kavramı üzerine kalem oynatacağım.
Osmanlıca'da tekaüt ya da takaüt kelimesi kullanılırmış, ki oturmak kökeninden gelirmiş. Emekli olana ise mütekaid denilirmiş. Emek sahibi, emek vermiş anlamına gelsin diye mi emekli kullanılıyor günümüzde emin değilim. 18-20'li yaşlarda başlayan çalışma hayatı, ömrün sonuna kadar sürmüyor. Çalışma hayatı boyunca, hafta içi günlerin gündüzlerini kapsayan vakitlerimiz, çoğunlukla, severek yapmadığımız işlerde geçiyor. Karşılığında aldığımız ücreti hiç işe gitmeden alacağımızı bilsek, kaçımız gene de işe giderdi acaba? Emeklilik ile bu zorunluluk ortadan kalkıyor. Sosyal güvenlik sisteminin ödediği maaş, çalışırken ödediğiniz primlerin karşılığı artık. Bu maaş için herhangi bir iş yapmanız gerekmiyor.
Alman emeklileri gibi Alanya'ya ya da İngiliz emeklileri gibi Fethiye'ye yerleşmeye yetmiyor emekli maaşı. Hatta bırakın bu iki güzel sahil beldesine yerleşmeyi, oralarda tatil yapmaya bile yetmiyor. Kendi adıma çalışırken aldığım ücretin yarısının altında emekli maaşım, ki ocak zammının ardından büyük ihtimalle üçte birine inmiş olacak. Hâl böyleyken emekli olmanın en büyük keyfi, çalışma için ayırdığım zamanı aylaklık ederek geçirmenin mutluluğu yarım kalıyor. Ne hobilerime ayıracak ne de keyfimce seyahat edecek kadar bir bütçem var.
Yazıdaki karamsar havayı dağıtmak adına bir iki şey eklemek isterim. Her şeye karşın, sınırlı ömrün ne kadar azını zorunlu işler için geçirirse insan, o kadar kârda bana kalırsa. "Boş zaman" denilen şey aslında bir yanılsamadan ibaret. Tüm zamanlar insanoğlununken, onun büyük bölümüne el koyan "ücret veren"in lütfettiği bir zamancık. Emeklilik ile aslında en başta sahip olduğumuz zamanlara yeniden kavuşuyoruz. Bu kez daha yaşlı ve daha fakir olarak.
Sözün özü, hiçbir şeyi emekliliğe bırakmayın. Sevmediğiniz işlerde sırf parası iyi diye çalışmayın.
Hayat, siz gözünüzü açıp kapayana kadar geçip gidiyor.
Ben çok erken emekli oldğum için. Boş zaman bile bulamıyorum, spor , yürüyüş ev işleri derken yaşlandık bile, Öçocuklar işini bulunca paraya fazla ihtiyaç kalmıyor., bundan sonrası sağlıklı yaşamak. Seni çok seviyorum emekli Özgür
YanıtlaSilÇok teşekkürler güzel düşüncelerinizi için.
SilEmekli olursam yapacağım bir sürü işim var deniyor.Sirayla yapmaya başlıyorsunuz ama çabuk bitiyor o bekleyen işler çünkü zaman bol.Ama hayatı saglikli olarak yaşamak güzel..
YanıtlaSil2018'de bir grup arkadaş eş zamanlı emekliye ayrıldığında bir yazı yayınlamıştım, yeni emeklilere öneriler gibi bir başlığı vardı yazının. Sanırım çalışma hayatı ile günü doldurmaya o kadar alışmışız ki yokluğunda yerine koyacak bir şey bulamıyoruz.
SilBelki arayışın kendisinde bir sorun var. Senenin son yazısında bu konuyu irdeleyeceğim.
Değerli yorumunuz için teşekkürler