Kimi bir kaç cümlelik kimi bir kaç sayfalık anılarla dolu öykücükler ve tümünü bağlayan farklı bir kurgu. Barış Bıçakçı'nın son novellasını severek okudum. Okuma heyecanını bozmadan, konusundan kısaca bahsetmek istiyorum. Halis Bey, emekli elektrik mühendisi. Ayşe ise başarılı bulunan bir öykü kitabı yayınlamış bir peyzaj mimarı ve tercüme yaparak hayatını kazanıyor. Tercüme bürosunda rastlaşıyorlar ve Halis Bey Ayşe'den anılarını öyküleştirmesini istiyor, ücreti karşılığında. Novella, Halis Bey'in anıları ve Ayşe'nin hayatını anlatan bölümlerle kurulmuş. Novellada yer alan bölümlerin her biri ayrı öyküler haline getirilebilecek derinlikte. Ayşe'nin hayatına dair bölümlerde ülkenin gündemine dair göndermeler de yer alıyor. Daha önce okuduğum eserlerinde olduğu gibi bolca Ankara var arka planda. Hatta Garson başlıklı bölümde Ankara başrolde. İstanbullular deniz yok, fazla gri dese de Ankara, Ankara'da yaşamaya alışmışlar için kendine has özellikleri ve güzelli...
Cumhuriyetimizin 100. yılı kutlamalarına hazırlanırken mimari yarışma sonucu inşa edilen ve 1981 yılında 100. Yıl Çarşısı adıyla hizmete açılan yapı bloğunu, anket sonucuna göre yıkıldığını görmek benim için çok üzücü oldu.
Ankara'yı bilmeyenler için mekânın Ulus meydanındaki at üzerinde Atatürk heykelinin çaprazında ve Cumhuriyet'in ilânına da tanıklık etmiş ilk Meclis Binası olarak da kullanılmış İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin Ankara Şubesi Binası'nın tam karşısında yer aldığını söyleyerek başlayayım.
Ankaralıların pek sevmediği değişik bir çarşıydı Ulus 100. Yıl çarşısı. Çarşı kompleksinin bir yanında yer alan Kültür Merkezi'nde tiyatro oyunları ve konserler izlemiştim zamanında. Hep, daha işlevsel hale getirilse ne güzel bir yer olur aslında diye düşünmüştüm Ankara'da yaşarken. Bir önceki Belediye yönetimi döneminde yıkılması planlanmışken açılan davalar sonucu yıkım kararı durdurulunca da sevinmiştim.
2022 yılında 100. Yıl Çarşısı ve Yakın Çevresi nasıl düzenlenmeli diye bir fikir projesi yarışması düzenlenmiş, yarışmaya 64 mimarlık grubu katılmış ve 54 proje yapının korunarak yeniden düzenlenmesi yönünde projeler sunmuş. Prof. Dr. Ali Cengizkan'ın Yapı Dergisi'nde yayınladığı Ankara'nın Hafızası, Ulus 100. Yıl Çarşısı Yıkılacak mı başlıklı yazısında süreç ayrıntıları ile anlatılıyor.
Fikir yarışmasının sonuçlarına karşın Belediye bu kez anket düzenlemeye karar vermiş ve anketin sonucuna göre yapıyı yıkıp yerine meydan, otopark yapılacağını açıklamış. Ankete çağrı metninde uzmanların bir grubu korunsun derken bir grubu yıkılsın, haydi siz karar verin o zaman denilmiş. Bina yapısına farklı işlevler kazandıracak ve yapıyı koruyup kent ile ilişkisini güçlendirecek fikirleri "yerinde kalmalı, korunarak işlevselleştirilmeli" cümlesiyle özetlerken yıkılmasını öngören fikirleri ise "tarihi özelliği bulunmuyor, yıkılıp Cumhuriyetin Başkenti Ankara’nın merkezine yeni bir kentsel meydan kazandırılmalı" cümlesiyle süslemiş.
Kendi düzenlediği fikir yarışmasının sonuçlarını değerlendirerek bir karar vermek yerine anket düzenlenmesi üzerine yarışmanın jürisi bir açıklama yayınlamış. Otobüslerin renginin ne olacağına anket ile karar vermek katılımcı belediyecilik olarak anlatılabilir belki ama kent meydanında yer alan bir yapı blogunun nasıl düzenlenmesi gerektiği, uzmanlık gerektiren bir konudur. Zaten belediye de başta bir fikir yarışması düzenleyerek konuyu uzmanlara inceletmişken, ağırlıklı olarak çıkan sonucu görmezden gelip bir de halka soralım diye anket düzenlemiş ve uzmanların çoğunun planlarını bir kalemde silip atmış.
Sonuç, bir önceki belediye yönetiminin istediği gibi Ulus 100. Yıl Çarşısı yıkılmış.
Yazık olmuş.
Fikir yarışması sonucu nasıl bir 100. Yıl Çarşısı kompleksi önerilmişti acaba diye merak edenler olabilir düşüncesiyle projede birinciliği paylaşan önerilerin bağlantılarını aşağıya kopyaladım:
100. Yıl kültür merkezinde (tiyatro salonunda) güzel anılarım vardı. Eskiden salon sayısı yetersizdi (hoş hâlâ yetersiz) o nedenle özel tiyatrolar ve tek kişilik gösteriler orada sahnelenirdi. Yanlış hatırlamıyorsam Cem Yılmaz'ın Ankara'da ilk sahne aldığı yerdi burası. Yazık olmuş..
YanıtlaSilCem Yılmaz gösterisini ben de izlemiştim Ulus 100. Yıl Kültür Merkezi salonunda. Seneler geçti üzerinden. Büyük Pastane vardı bir de
SilCumhuriyet binalarının izini sürüp, fotoğraflamak için Ulus'taydım. Duyduğum sesi anlamlandıramazken, birden bomboş arsayı gördüm. Ulus bu kentin Başkent' e dönüşme yolculuğunda çok önemli yer tutar. Orada bir tuğlanın bile yeri değiştirilirken bu hatırlanmalı. Gençlik Parkı'ndaki heykelleri bile özlüyorum.
YanıtlaSilKısa sürede çok sayıda görüntülendi Ulus 100. Yıl Çarşısı yazım. WhatsApp gruplarında paylaştığımda, zaten çirkin bir binaydı iyi oldu yorumları yapanlar oldu. Yazıda vurgulamaya çalıştığım gibi böyle bir binanın yıkılmasına ya da dönüştürülmesine verilecek karar anket sonucu ile olmamalı.
Sil