Yağmur damlaları arabanın silecekleriyle yarış halindeydi. Az önce temizlenen yerler, gökten düşenlerle yeniden ıslanıyor ve görüşü bozmaya devam ediyordu. Binalar ve şehir uzaklaşırken, ne yapıyorum gerçekten diye düşündü. İç sesini sözle tekrarladığını fark ettiğinde, arabada yalnız olduğuna şükretti. İş çıkışı, akşam trafiğinde kendi kendine konuşmak pek garip karşılanmazdı gerçi. Bu aralar akıl sağlığını korumak herkes için zordu. Zor zamanlardan geçiyoruz, dedi kendi kendine. Hangi zamanımız kolay oldu ki diye ekledi. Kendine hak verdiğini fark edip güldü. Hava kararmaya başlayacak birazdan, daha çevre yoluna bile gelemedim. Bu gidişle bugün rekor kıracağım. Neyse ki evde bekleyenim yok. Bekleyeni olmadığına sevinmesi garibine gitti. Çocukluğu ve gençliği boyunca kendisini hep kalabalık bir ailenin babası olarak hayal ettiğini hatırladı. Karısı, kızları ve oğulları ile güle eğlene yaşayıp gideceği kocaman bir ev görürdü ne zaman geleceği düşünse. Oysa hiç evlenmed...
Eylül ayı, yayın dünyasında çalışanlar için IBC ayı olarak geçiyor. Öncesinde 15-20 gün pre-IBC, sonrasında 15-20 gün post-IBC günlerini de katarsanız aslında Ağustos ortası ile Ekim başına kadar geçen 40-45 gün, Amsterdam'daki dört günlük etkinliğe odaklanılarak geçiriliyor. IBC, Amsterdam için de önemli. Bu sene 170 farklı ülkeden 43.000'den fazla ziyaretçi gelmiş şehre.
Farklı salonlara dağılmış 1250'den fazla şirketin hepsini ziyaret etmek olanaksız elbette. Bu yıl, üç tam günü fuarda geçirdim.
4 gece 5 günlük Amsterdam'daki fuarın, konaklama, kent içi ulaşım, ki IBC, Amsterdam içinde geçerli 4 günlük kartı ücretsiz veriyor, Leiden - Amsterdam arası tren maliyetleri, yeme - içme ve İstanbul - Amsterdam gidiş dönüş uçak bileti dahil 1200 € maliyeti oldu bana. İlerleyen senelerde bu yazıyı yeniden okuyacaklar için anlamlı olabilsin diye 8600 TL'lik uçak biletini de Euro'ya çevirerek toplam maliyeti hesapladım. Burada en büyük kalem, otel konaklaması oldu, her IBC'de olduğu gibi.
Fuarda neler gördüm ve neleri etkileyici buldum konusuna gelirsek;
- Uçtan uca OTT çözümleri çok sayıda firma tarafından sunuluyordu. FAST TV konusunu bir uygun zamanda yazmam gerekiyor diye düşündüm dolaşırken. Linear TV kanallarının hayatta kalabilmesi için belki son şans.
- Blackmagic, büyüyen standı ile sektörün merkezine iyice yerleştiğini gösteriyordu.
- 5G üzerinden radyo - televizyon yayıncılığı 2019, 2022 senelerinin ardından bir kez daha IBC'de sergileniyordu. Yakın zamanda ülkemizde 5G üzerinden radyo - TV yayıncılığı hakkında ilgi çekici gelişmelerin yaşanabileceğini düşünüyorum.
- e-Spor, IBC'nin bir salonunun önemli bölümünü kapsayan sergilerle etkinliğe damgasını vurmuştu.
- IMAX, IBC'ye ilk kez katılan ve bence çok ilgi çekici bir basın açıklamasıyla, sinemalardan evlerimize geleceğini müjdeleyen bir sürprizdi. Vakit bulduğumda IMAX'in streaming (akış-internet üzerinden video aktarımı) için çözümleri sayesinde sinemalardaki IMAX deneyimini, IMAX onaylı ekranlarla, evlere taşımak ya da daha az bit taşıyarak aynı kalitede içeriğe erişmek olarak özetleyebileceğim açıklamanın ayrıntılarını yazacağım.
- Zero Density, değişen logosu ve her sene olduğu gibi, büyüyen standı ile IBC'de ilgi çekmeye devam ediyordu. Artık yeşil boyadan LED'li çözümlere, kamera takipten, grafik yazılımlarına sanal stüdyo dünyasının tüm boyutlarında çözümler üretiyorlar.
- Türksat, her sene olduğu gibi, standını görüp mutlu olduğum ulusal uydu işletmecimiz, IBC'de ilgi odağıydı.
- Adını anmayı unuttuğum olursa haksızlık etmekten çekindiğim için, diğer Türk firmalarını saymıyorum ancak her biri kendi alanlarında önemli çözümler üretiyorlar. Umarım her biri çok daha büyür, gurur kaynaklarımızın sayısı artar.
Benim en cok ilgimi imax le ilgili gelismeler cekti..bunun pr ını muhtemelen bence hic de imax lik olmayan openheimer filmiyle yapmislar anlaşılan. Gelismeleri takip ediyorum...kalemine saglik kardesim...👍👍👏👏
YanıtlaSilSeni heyecanlandırdığı kadar önemli bir gelişme bence de. Kasım ayında IMAX başlıklı bir yazı yayınlayacağım kısmet olursa.
YanıtlaSil