Bugüne kadar sanırım 1000'in üzerinde sayıda kitap okumuşumdur. Bunlar arasında Ev, bir kaç özelliği ile benzersiz oluyor. Bu yazımda, benzersizliklerinden bahsedip, ikinci yazımda Ev ve Nermin Yıldırım'ın diline dair görüşlerimi paylaşacağım.
Benzersizliklerin ilki, bugüne kadar ilk kez bir kitabı okumayı bitirmeden blogda yazıyorum. Bugüne değin 400'ün üzerinde kitap notu ekledim. Hepsini eserleri okuyup bitirdikten sonra, hatta kimini bitirdikten seneler sonra ekledim bloga. Ancak Ev'de bunun yerine, henüz okumayı sürdürürken yazmaya başladım. 20 Kasım 2022'de Dokunmak romanına dair yazdıklarıma bakınca, Ev'i okumaya Kasım 2022'de başladığım anlaşılıyor. Gene bloguma bakarsanız, Kasım 2022'den sonra eklediğim kitap yazılarının olduğunu görebilirsiniz. Barış Bıçakçı'yı keşfim de Aralık 2022'ye denk geliyor. Ev'i okumaya başlamam ile bitirmem arasında aylar var olacak. Sanırım bu hafta içinde okumayı tamamlayabileceğim.
Benzersizliklerin ikincisi ise tam da bunun ile ilgili. Okumaya başlayıp, hatta ilk 200 sayfasını okuyup sonra ara verdiğim kitap çok oldu ama onlardan hiç birisini bu güne kadar bitirmedim. Ev, bu bakımdan da ilk oluyor. İşin daha da ilginci Ev'i Kasım ayında çok sevmiş, Aralık'ta okumaya başladığıma pişman olmuş, Nisan'da ise bu kez aşık oldum. Oysa daha önce bu kadar sayfa okuyup vazgeçtiğim hiç bir kitaba yeniden başlamamıştım.
Benzersizliklerin sonuncusu ise, neyse, onu da Ev'e dair ikinci yazımda paylaşayım...
Yorumlar
Yorum Gönder
Yorumlarınız denetimimden geçtikten sonra yayınlanacak. Beğenmediklerinizi hakaret içermeyen şekilde ifade edin lütfen.