Havaların gidişinden anlamak pek mümkün olmasa da Aralık ayının sonuna yaklaşıyoruz. Mağazalarda ve caddelerde ışıklı, geyikli süslemeler yeni bir senenin geldiğini hatırlatıyor. Herkesin yeni yıldan bekledikleri farklı elbette. Ben huzur ve sağlık diliyorum, tüm insanlık için. 2025 yılı içinde her hafta en az bir blog yazısı eklemeyi kendime hedef olarak koydum. Bu yazıların belirli bir konusu olmayacak. Doğaçlama, aklıma gelenler, aklıma takılanlar. Video izlemektense okumayı tercih edenlerdenseniz, beklerim bloguma. Yazıları, çeşitli tarihlerde farklı mekânlarda çektiğim fotograflar süsleyecek. Bir de sürpriz bekliyor, 2025 yılında okurlarımı. Umarım beğenirsiniz...
Bugüne kadar 400'ün üzerinde kitap ile ilgili not ekledim blog sayfama. Tüm eserleri okuyup bitirdikten sonra eklediysem de Ev, bir ilk oldu ve 6 Nisan 2023'te, henüz roman bitmemişken bir yazı yazdım. Romanı çok beğendiğim için bitirmeyi bekleyemedim, yazmak için. Bir yol hikâyesi Ev. Nermin Yıldırım'dan okuduğum ikinci romanda, daha önce okuduğum romanda işlenen konuya benzerliklerin fazlalığı başlangıçta hayal kırıklığına uğrattı beni. Hatta Ev'de Portekiz'den İspanya'ya yapılan bir yürüyüşün anlatılmasını, uluslararasında şansını arttırmaya yönelik planlı bir çaba olarak düşünmüştüm. Romanı bitirdikten sonra ise, moda tabirler, velev ki öyle, ne olmuş yani, dedim kendime. Santiago Yolu, el Camino de Santiago, anahtar kelimesi ile internette aradığınızda karşınıza bir çok bilgi çıkacaktır. Instagram hesabından gördüğüm kadarıyla Nermin Yıldırım, tıpkı Ev'in kahramanı Seher gibi, bir arkadaşı ile bu yolculuğu yapmış. Romanların gerçek hayat ile benzerli...