Gölgeleri oldum olsası sevdim. Işığın somut göstergesi gibi geldi bana. Işığın yönüne ve şiddetine göre değişmesini, hayatın farklılaşan akışına benzettim. Uzayan kısalan, koyulaşan belirsizleşen gölgeler... Gölgelerin bu suskun ama etkili varlığı hayatımda hep çağrışımlar yapmıştır. Belki de çocukken, duvarlara vuran ağaç gölgelerinin hareketini izlerken hissettiğim o ilk hayranlıktan geliyor bu bağlantı. Sanki ışık ve karanlık bir oyun içinde, birbirlerini tanımalı ve anlama çabalarında buluşuyordu. Her gölge, farklı bir hikâye anlatır gibiydi; bazen bir huzur hissi, bazen de derin bir merak uyandırırdı. Bir düzlemde sessizce var olan bu gölgeler aslında görmediğimiz gerçeklerin yansıması mı? Belki de gölgelerin bu kadar etkileyici olmasının sebebi, tam olarak biçimlendirilmiş olmamaları; bize alan bırakmalarıdır. Tıpkı hayatın kendisi gibi: Belirsizliklerle dolu ama bir o kadar da anlamı bırakılmış. Bir de fotoğraf çekmeyi sevdiğim zamanları hatırlıyorum. En iyi kareleri hep gölgele...
Bundan önceki yazımda yarı final oynar dediğim dört takımın ikisi turnuvaya veda etti. İspanya çeyrek final öncesi Fas'a, Brezilya ise çeyrek finalde Hırvatistan'a penaltı atışları ile yenildi.
Tahminlerimde enaz %50 yanılmış olsam bile yenilerini yapmaktan geri duramıyorum. Bugün oynanacak Fransa İngiltere maçının Fransa'nın rahat galibiyeti ile biteceğini düşünüyorum. Fas - Portekiz maçında ise İsviçre'ye 6 gol atan takımın mumla aranacağını ve yarı finalde Fransa'nın Fas ile eşleşeceğini bekliyorum.
Son olarak yarı final maçları sonrası Fransa - Fas finalinin oynanacağını, kupayı ise Fransa'nın kazanacağını göreceğiz...
Elbette yukarıda yazdıklarım tamamen tahmin. Bu tahminlere göre bahis falan oynayıp kaybederseniz sorumluluk kabul etmem, baştan söyleyeyim...
Yorumlar
Yorum Gönder
Yorumlarınız denetimimden geçtikten sonra yayınlanacak. Beğenmediklerinizi hakaret içermeyen şekilde ifade edin lütfen.