314 sayfalık çok iyi kurgulanmış bir roman Dokunmak. Roman, ölümcül bir hastalığa yakalandığını öğrenen Adalet isimli genç bir kadının ağzından anlatılıyor. Sadece bir yerde, Adalet'e yazılan bir mektup ile, farklı bir anlatıcı devreye giriyor. Adalet'in tuttuğu, gazete kupürlerinden oluşan günlüğü aracılığıyla dönemin toplumsal olaylarını hatırlatıyor yazar. Gezi olayları, cinsel taciz suçları, Güneydoğu'da yaşanılan dramlar hatırlatılanlar arasında.
Kimi romanlarda "tanıtım amaçlı kısa alıntılar dışında" diye bir ibare oluyor. Böylesi romanlardan bir kaç cümle alıntı paylaşıyorum, yazarın tarzına örnek vermek amacıyla. Kimi romanlarda ise tanıtım amacıyla bile alıntı yayıncının yazılı iznine tabidir deniliyor. Böylesi durumlarda yayıncıya başvurmaya üşeniyorum. Dokunmadan'da Nermin Yıldırım'ın şiirsel bir dil kullanımına örnek verememiş olmamın nedeni bu üşengeçliğim.
Şiirsel dil derken ne kastettiğimi anlatmaya çalışayım. Sunay Akın'ın şiirlerini bilenlerdenseniz Nermin Yıldırım'ın Dokunmadan adlı romanında aynı havanın olduğunu söyleyebilirim. Cümle başlarken gideceğini tahmin ettiğinizden çok başka bir yerde sonlanıyor ve okurken biraz yorsa da keyif veriyor bu keşifler.
Gelelim olaylar örgüsüne. Öncelikle sizi rahatlatayım, okuma heyecanını bozacak bilgiler içermiyor yazım. Dokunmadan, yazının başında da belirttiğim gibi, çok iyi kurgulanmış bir roman. Bu özelliği ile Hakan Günday romanlarını hatırlattı bana. Kahramanlar inandırıcı, yazarın çizdiği evren gerçekçi. Bir yol ve arayış öyküsü olarak da bakmak mümkün Dokanmadan'a. Arayış, ama kimi değil de neyi? Çocukluk zamanlarında üstü örtülen travmaları mı?
Kısacası, yazımın uzunluğundan da anlaşılacağı gibi, çok severek ve etkilenerek okudum Nermin Yıldırım'ın Dokunmadan adlı romanını. Şimdi Ev'i okuyorum ve sırada diğer romanları var.
Ankara'nın en çok özlediğim yanı, okuduğum kitaplar üzerine sohbet ettiğim arkadaş(lar)ım.
Yorumlar
Yorum Gönder
Yorumlarınız denetimimden geçtikten sonra yayınlanacak. Beğenmediklerinizi hakaret içermeyen şekilde ifade edin lütfen.