Metrodan çıkmak için yürüyen merdivene adımımı attığımda, dışarıda beni nelerin beklediğinden haberim yoktu. Okula, işe yetişme telaşında olanların kalabalığı bitmiş, toplu ulaşım, acelesi olmayanlara kalmıştı. Merdivenin son basamağını geldiğimde sokak sakin ve huzurlu görünüyordu. Sabahın serinliği yerini öğleye geçişin ılıman haline bırakmıştı. Kediler ve martılar duvar diplerine bırakılmış yemleri paylaşıyor, kargalar bu paylaşımdan kendilerine de pay düşecek mi merakıyla olan biteni izliyordu. Her zaman döndüğüm sokağı es geçip ilerledim. Yeni sokak, yeni binalar, yeni yüzler... Tek sokak değiştirince bile karşıma çıkanların farklılığı şaşırttı. Yürümeyi sürdürdüm. Güneş yükselirken bulutsuz gökyüzü alabildiğine maviydi. Karşılaştığım insanların kiminin yüzü tanıdık gelse de bir çoğunu ilk kez görüyordum. Oysa sadece bir sokak değiştirmiştim. Sokağın sonundaki kafenin bahçesinde yaşlı bir çift sabah kahvesi içiyordu. İkisi de sokağa dönük, yan yana san...
Evladım desem yeridir. Dile kolay 18 yaşına basıyor bir kaç gün sonra. Sevgili SadeceOzgur artık rüştünü ispat edecek...
Bu mutlu gününde ona bir hediye vermek gerek dedim. Kardeşi TVTechTR kendi alan adına sahip olunca, SadeceOzgur'e de babası bir alan adı hediye etti...
Hayırlı ve de uğurlu olsun inşallah...
İlk yazım Kasım 2004 tarihli Tenedos Kafe yazısı. Ne yazık ki Tenedos Kafe uzunca bir süredir yok hayatımızda. Gerçi bir seneden fazladır, biz de yokuz Başkent'te...
Hayat değişiyor.
Hayat güzelleşiyor...
Hayat....
İyi ki var, dedirtiyor...
Hayat...
Neyse ki yapmışım / söylemişim / açılmışım....
Dedirtiyor...
Hayat,
Keşke dedirtmesin...
Gerisi halloluyor....
Yorumlar
Yorum Gönder
Yorumlarınız denetimimden geçtikten sonra yayınlanacak. Beğenmediklerinizi hakaret içermeyen şekilde ifade edin lütfen.