Kimi bir kaç cümlelik kimi bir kaç sayfalık anılarla dolu öykücükler ve tümünü bağlayan farklı bir kurgu. Barış Bıçakçı'nın son novellasını severek okudum. Okuma heyecanını bozmadan, konusundan kısaca bahsetmek istiyorum. Halis Bey, emekli elektrik mühendisi. Ayşe ise başarılı bulunan bir öykü kitabı yayınlamış bir peyzaj mimarı ve tercüme yaparak hayatını kazanıyor. Tercüme bürosunda rastlaşıyorlar ve Halis Bey Ayşe'den anılarını öyküleştirmesini istiyor, ücreti karşılığında. Novella, Halis Bey'in anıları ve Ayşe'nin hayatını anlatan bölümlerle kurulmuş. Novellada yer alan bölümlerin her biri ayrı öyküler haline getirilebilecek derinlikte. Ayşe'nin hayatına dair bölümlerde ülkenin gündemine dair göndermeler de yer alıyor. Daha önce okuduğum eserlerinde olduğu gibi bolca Ankara var arka planda. Hatta Garson başlıklı bölümde Ankara başrolde. İstanbullular deniz yok, fazla gri dese de Ankara, Ankara'da yaşamaya alışmışlar için kendine has özellikleri ve güzelli...
Evladım desem yeridir. Dile kolay 18 yaşına basıyor bir kaç gün sonra. Sevgili SadeceOzgur artık rüştünü ispat edecek...
Bu mutlu gününde ona bir hediye vermek gerek dedim. Kardeşi TVTechTR kendi alan adına sahip olunca, SadeceOzgur'e de babası bir alan adı hediye etti...
Hayırlı ve de uğurlu olsun inşallah...
İlk yazım Kasım 2004 tarihli Tenedos Kafe yazısı. Ne yazık ki Tenedos Kafe uzunca bir süredir yok hayatımızda. Gerçi bir seneden fazladır, biz de yokuz Başkent'te...
Hayat değişiyor.
Hayat güzelleşiyor...
Hayat....
İyi ki var, dedirtiyor...
Hayat...
Neyse ki yapmışım / söylemişim / açılmışım....
Dedirtiyor...
Hayat,
Keşke dedirtmesin...
Gerisi halloluyor....
Yorumlar
Yorum Gönder
Yorumlarınız denetimimden geçtikten sonra yayınlanacak. Beğenmediklerinizi hakaret içermeyen şekilde ifade edin lütfen.