Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Temmuz, 2022 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

yine yeni bir yıl

Havaların gidişinden anlamak pek mümkün olmasa da Aralık ayının sonuna yaklaşıyoruz. Mağazalarda ve caddelerde ışıklı, geyikli süslemeler yeni bir senenin geldiğini hatırlatıyor.  Herkesin yeni yıldan bekledikleri farklı elbette. Ben huzur ve sağlık diliyorum, tüm insanlık için.  2025 yılı içinde her hafta en az bir blog yazısı eklemeyi kendime hedef olarak koydum. Bu yazıların belirli bir konusu olmayacak. Doğaçlama, aklıma gelenler, aklıma takılanlar.  Video izlemektense okumayı tercih edenlerdenseniz, beklerim bloguma.  Yazıları, çeşitli tarihlerde farklı mekânlarda çektiğim fotograflar süsleyecek.  Bir de sürpriz bekliyor, 2025 yılında okurlarımı.  Umarım beğenirsiniz...

Sazlıklardan havalanan

Yandaki kareyi 2019 yılının ilkbaharında çekmiştim. Fırsat buldukça Eymir kenarına indiğim, kiraladığım üç tekerlekli bisiklet ile gölün çevresini dolaştığım günlerin birinde. Göl turuna Oran tarafındaki kapıdan başladığımda yolun yarısında karşıma çıkardı sazlıklar.  2019'un son baharında, göl etrafında koşmaya başlamıştım. Sazlıkları gördüğümde yolu yarılamış oluyordum ve istisnasız her seferinde kafamın içinde aynı şarkı çalmaya başlıyordu: Sazlıklardan havalanan...  Yolun kalan yarısı boyunca bana eşlik eden bu şarkının, verdiği enerji ile parkuru tamamlardım.  Dün gece öğrendiğim haberin ardından aynı şarkı çalmaya başladı... Siz bilmezsiniz diye başlardı büyüklerimiz, son zamanlarda şarkıları çok duyulmayan bir sanatçının vefatı üzerine. Şimdi ben aynı kalıbı, kızlarıma İlhan İrem'i anlatmak için kullanıyorum.  Hissettirdiklerin için teşekkürler. Şarkıların ve yazıklarınla kalbimizde yaşamaya devam edeceksin.

Kaplanın Sırtında / Zülfü Livaneli

Sultan II. Abdülhamit'in Selanik'te geçen üç buçuk yılını, dönemin tanıklarının anılarından yararlanarak yazan Zülfü Livaneli'nin son romanını okudum. Tarihi romanları okumayı çok seven ve bugüne dek bir çok tarihi roman okuyan birisi olarak Kaplanın Sırtında ile ilgili yazacağım ilk not, eserin romandan çok bir anlatı olarak sınıflandırılmasının daha yerinde olacağı tespitim. Edebiyat ilgim olsa bile akademik bir bilgim olmadığı için bu tespitim hatalı olabilir elbette. Bence romanları anlatılardan ayıran en önemli fark, kurgusal metinler olmaları. Kaplanın Sırtında da ise bu kurgusallık yok denecek kadar az. Livaneli'nin kalemi, diğer kolay okunur ve çok satar yazarlardan farklı değil. Edebi bir tad almak için okuyanları hayal kırıklığına uğratacaktır. Bu durumu 2011'de okuduğum Serenad romanında bu kadar fark etmemiştim. Sultan II. Abdülhamit, ülkemiz tarihinin belki de en fazla tartışılan padişahı. Kimilerince Ulu Hakan, kimilerince ise Kızıl Sultan. Livaneli...