Gölgeleri oldum olsası sevdim. Işığın somut göstergesi gibi geldi bana. Işığın yönüne ve şiddetine göre değişmesini, hayatın farklılaşan akışına benzettim. Uzayan kısalan, koyulaşan belirsizleşen gölgeler... Gölgelerin bu suskun ama etkili varlığı çağrışımlar yaptı ömrüm boyunca. Kökenleri çocukluk yıllarıma kadar uzanıyor belki. Ağaçların uzayan gölgelerini izlerken fark etmiştim ışığın ve karanlığın birbiriyle oyununu. Her gölgenin, öyküsü başkaydı; kimi dinginlik, kimi merak, kimi endişe içerirdi. Sessiz sinema gibi, sözsüz öyküler, giz ile görünen arasındaki ilişkiyi mi yansıtıyor acaba? Gölgelerin etkileyici olmaları biraz da bu yüzden sanırım, hayal gücümüzü işe koymaları. Görünen ile giz arasını doldurması bize kalıyor.
Timaş Yayınları'nın Genç Timaş serisinden çıkan Sharon M. Draper'ın yazdığı İçimizdeki Müzik adlı romanı dilimize Zeynep Kürük çevirmiş. Benim okuduğum Nisan 2019 tarihli 30. baskısıydı. Kapakta yer alan bilgiye göre toplam 182.000 adet basılan roman, 48 ödül kazanmış. 256 sayfalık romanın Amerika'daki ilk baskısı 2010 yılında yapılmış.
Beyin felçli bir çocuğun gözünden yaşamının zorluklarını anlatıyor. Zihinsel becerilerinde hiç bir sorun olmayan, hatta fotoğrafik bir hafızaya sahip kahramanımızın hareketleri son derece sınırlı. Baş parmakları dışında neredeyse hiç bir uzvunu kullanamıyor. Konuşamıyor, kendi başına yemek yiyemiyor. Tüm bu fiziksel engellere karşın hayata sıkı sıkıya tutunmuş ve mücadeleden asla vazgeçmiyor.
Roman boyunca ergen zorbalığından yetişkinlerin anlayışsızlıklarına bir çok konuda yerinde tespitler yapılıyor. Yazar bu tespitleri didaktik bir üsluptan ziyade, olaylar karşısında sergilenen tavırlar üzerinden dolaylı olarak aktarıyor. Ayrıca farklı konularda ilgi uyandıracak bilgiler, bir yarışmaya hazırlık soruları aracılığıyla okuyucuya sunuluyor.
Gerçekçi bir finali olan İçimdeki Müzik'i her yaştan okura öneririm.
Yorumlar
Yorum Gönder
Yorumlarınız denetimimden geçtikten sonra yayınlanacak. Beğenmediklerinizi hakaret içermeyen şekilde ifade edin lütfen.