Metrodan çıkmak için yürüyen merdivene adımımı attığımda, dışarıda beni nelerin beklediğinden haberim yoktu. Okula, işe yetişme telaşında olanların kalabalığı bitmiş, toplu ulaşım, acelesi olmayanlara kalmıştı. Merdivenin son basamağını geldiğimde sokak sakin ve huzurlu görünüyordu. Sabahın serinliği yerini öğleye geçişin ılıman haline bırakmıştı. Kediler ve martılar duvar diplerine bırakılmış yemleri paylaşıyor, kargalar bu paylaşımdan kendilerine de pay düşecek mi merakıyla olan biteni izliyordu. Her zaman döndüğüm sokağı es geçip ilerledim. Yeni sokak, yeni binalar, yeni yüzler... Tek sokak değiştirince bile karşıma çıkanların farklılığı şaşırttı. Yürümeyi sürdürdüm. Güneş yükselirken bulutsuz gökyüzü alabildiğine maviydi. Karşılaştığım insanların kiminin yüzü tanıdık gelse de bir çoğunu ilk kez görüyordum. Oysa sadece bir sokak değiştirmiştim. Sokağın sonundaki kafenin bahçesinde yaşlı bir çift sabah kahvesi içiyordu. İkisi de sokağa dönük, yan yana san...
Kitap okuma alışkanlığı, hatta kitap okuma ihtiyacının yerleştiği yaşlarda seçilen eserler oldukça önemli. Bence çocuklar için yazılan kitaplar hem farklı kelimeler ve deyimler kullanarak dilin özelliklerini - güzelliklerini göstermesi hem de okuyanda merak uyandıracak öyküler anlatarak onları kitabın ardından araştırmaya yönlendirecek içeriklere sahip olması gerekiyor.
Delal Arya'dan okuduğum ilk kitap olan Körler Ülkesi, Pera Günlükleri adlı serinin de ilk kitabı. Can Çocuk'tan çıkan kitabın ilk baskısı 2012 yılında yapılmış. Benim okuduğum ise Şubat 2019 tarihli 15. baskısıydı.
Arya'nın kitabı, ilk paragrafta tarif etmeye çalıştığım, okuma alışkanlığı hatta ihtiyacı oluşturacak kitaplardan. Eserin ilk sayfasında, tanıtım amacıyla yapılacak kısa alıntılara izin verilmesi sayesinde, romanı okumanın keyfini bozmayacak bir kaç cümle ile ne demek istediğimi göstermeye çalışacağım:
Arya'nın kitabı, ilk paragrafta tarif etmeye çalıştığım, okuma alışkanlığı hatta ihtiyacı oluşturacak kitaplardan. Eserin ilk sayfasında, tanıtım amacıyla yapılacak kısa alıntılara izin verilmesi sayesinde, romanı okumanın keyfini bozmayacak bir kaç cümle ile ne demek istediğimi göstermeye çalışacağım:
"Kalın bir gözlüğün ardında duruyormuşçasına puslu görünen cansız kış güneşi, Venedik'i soylu bir ışıkla aydınlatıyordu. Köhnemiş evlerin arasındaki kanalın buz kesmiş sularında, vaporettolar ve gondollar yüzüyordu. Süslemeler gibi evlerin duvarlarına kakılmış sarmaşıklar, zifiri karanlıkları barındıran kuyuların çevresinde büyüyen güller ve kapıların üzerindeki kadim aile armaları kasvetli gölgelere bürünmüştü." s.50
Yukarıdaki alıntıda koyu renkli kelimeler, yetişkinlerin bildiği ancak günlük hayatta fazla kullanmadığı kelimeler. Çocuklar cümle içerisinde geçtiğinde, cümlenin gelişinden anlamını tahmin ederek ya da bir yetişkine sorarak bu kelimeleri de dağarcıklarına katabilirler. Delal Arya'nın kitabında yukarıdaki alıntıdakine benzer çok bölüm var.
Aşağıdaki alıntıda ise benzetmelerin güzelliğine hayran kaldım. Kitap boyunca aşağıdakine benzer çok sayıda benzetme yer alıyor.
"Tam bu sırada nereden geldiği belli olmayan soğuk bir esinti, suda yaşayan bir sürüngen gibi kızın etrafından dolaştı ve sarı saçlarını dağıtıp ensesindeki tüylerin dikilmesine neden oldu." s.57
Romanı okuma keyfini bozmak istemediğim için başka alıntı yapmayacağım. Delal Arya'nın arkeoloji eğitimi almış olması kitabın gizem boyutunu güçlendiriyor.
Körler Ülkesi kitabını okuduktan sonra bakmanız kaydıyla bir kaç bağlantıyı aşağıya kopyaladım. Pera Günlükleri'nin diğer kitaplarını da okumak için sabırsızlanıyorum...
Körler Ülkesi - Kadıköy
Enrico Dandolo kimdir?
Körler Ülkesi kitabını okuduktan sonra bakmanız kaydıyla bir kaç bağlantıyı aşağıya kopyaladım. Pera Günlükleri'nin diğer kitaplarını da okumak için sabırsızlanıyorum...
Körler Ülkesi - Kadıköy
Enrico Dandolo kimdir?
Yorumlar
Yorum Gönder
Yorumlarınız denetimimden geçtikten sonra yayınlanacak. Beğenmediklerinizi hakaret içermeyen şekilde ifade edin lütfen.