Bir daha arasam, acaba gelmiş midir eve? Gene annesi çıkarsa ne diyeceğim? Konuşmadan kapatsam ayıp, onu sorsam, evladım daha bir saat önce de aramadın mı dese ne cevap vereceğim? Kartta kaç kontür kaldı onu da bilmiyorum. Kartı takınca gösterirdi eskiden, bozulmuş bu galiba, arama başlamadan göremiyorum kaç kontürün kaldığını. Öylece kalakaldım pastanede. Birden hışımla kalkıp gitti. Oysa daha yeni oturmuştuk. Çaylarımızı söyleyip pasta sipariş etmiştik. Çayın gelmesini bile beklemedi. Bu soğukta eve dönmüştür diye düşünüyorum ama kim bilir belki siniri yatışsın diye dolaşıyordur. Ne kadar da aptalım. Öyle pat diye sorunca afalladım. Lafı ağzımda geveledim. Sonra o da kalkıp gitti. Neyse, bir saatten fazla geçti. Bir daha çevireyim numarayı. Belki dönmüştür.
pasajlar... gizem... İstanbul |
Her ayın son pazartesi yapmaya çalıştığım, geçmiş ayın değerlendirmesi serisinin Şubat sayısı ile birlikteyiz...
Aslına bakarsanız, 2 gün de olsa, kısa bir ay olunca yazılacaklar o kadar uzun olmuyor...
Kısaca geçmek gerekirse;
Osmanlıca, istediğim hızda ilerlemiyor ne yazık ki.
Yeni kitap almamaya devam ediyorum.
Az konuşup çok düşünmenin ilk bölümünü yapabiliyorum... İkinci bölüm ise daha fazla çaba göstermeliyim.
Spor, 2020'nin en başarılı bölümü. Neredeyse her gün, aksatmadan yürüyorum...
Mart ayı değerlendirmesinde görüşmek dileğiyle...
Yorumlar
Yorum Gönder
Yorumlarınız denetimimden geçtikten sonra yayınlanacak. Beğenmediklerinizi hakaret içermeyen şekilde ifade edin lütfen.