Gölgeleri oldum olsası sevdim. Işığın somut göstergesi gibi geldi bana. Işığın yönüne ve şiddetine göre değişmesini, hayatın farklılaşan akışına benzettim. Uzayan kısalan, koyulaşan belirsizleşen gölgeler... Gölgelerin bu suskun ama etkili varlığı çağrışımlar yaptı ömrüm boyunca. Kökenleri çocukluk yıllarıma kadar uzanıyor belki. Ağaçların uzayan gölgelerini izlerken fark etmiştim ışığın ve karanlığın birbiriyle oyununu. Her gölgenin, öyküsü başkaydı; kimi dinginlik, kimi merak, kimi endişe içerirdi. Sessiz sinema gibi, sözsüz öyküler, giz ile görünen arasındaki ilişkiyi mi yansıtıyor acaba? Gölgelerin etkileyici olmaları biraz da bu yüzden sanırım, hayal gücümüzü işe koymaları. Görünen ile giz arasını doldurması bize kalıyor.
Eymir gölü etrafında tam tur (31.10.2019) |
Hem kişisel tarihimde hem blogun tarihinde, eşine az rastlanır olaylar gerçekleşiyor 2019'da. Bu bilgiyi paylaşmak ne kadar doğru bilemesem bile, blogun az okunduğuna güvenerek yazmakta sakınca görmüyorum: plan sevmeyen birisi olarak, plan yapmış ve daha da zor inanılası, bu planı 10 ay boyunca uygulamak bir mucize. Yazdım ve rahatladım :)
Şaka bir yana, sene başında koyduğum hedefleri büyük ölçüde gerçekleştirdim. Hatta, 2020 için hedefler düşünmeye başladım.
Belki bir gün yazarım, 2019'un neden böylesine farklı olduğunu.
Senelerce süren inişler ve çıkışların yerini alan sükunetin kaynağını.
Bu arada, merak eden yoktur gerçi ancak gene de yazayım. Blogum, hep özendiğim ve bir türlü bir yolunu bulamadığım, "düzenli okuyucu kitlesi"ne sonunda kavuştu sanırım. Son dönemde yayınladığım yazılarımın tümü, yayınlandıkları gün içinde 10'lu görüntülenme sayısına ulaşıyor. Yazıların içerdiği bilgi azaldıkça okunma sayısının artması üzücü olsa bile, bir şekilde birilerinin okuyor olduğunu bilmek sevindirici.
Bir süre daha böyle gidecek, bir terslik olmaz ise. Yani, sadeceözgür yazılara devam :)
Kalın sağlıcakla...
Yorumlar
Yorum Gönder
Yorumlarınız denetimimden geçtikten sonra yayınlanacak. Beğenmediklerinizi hakaret içermeyen şekilde ifade edin lütfen.