Metrodan çıkmak için yürüyen merdivene adımımı attığımda, dışarıda beni nelerin beklediğinden haberim yoktu. Okula, işe yetişme telaşında olanların kalabalığı bitmiş, toplu ulaşım, acelesi olmayanlara kalmıştı. Merdivenin son basamağını geldiğimde sokak sakin ve huzurlu görünüyordu. Sabahın serinliği yerini öğleye geçişin ılıman haline bırakmıştı. Kediler ve martılar duvar diplerine bırakılmış yemleri paylaşıyor, kargalar bu paylaşımdan kendilerine de pay düşecek mi merakıyla olan biteni izliyordu. Her zaman döndüğüm sokağı es geçip ilerledim. Yeni sokak, yeni binalar, yeni yüzler... Tek sokak değiştirince bile karşıma çıkanların farklılığı şaşırttı. Yürümeyi sürdürdüm. Güneş yükselirken bulutsuz gökyüzü alabildiğine maviydi. Karşılaştığım insanların kiminin yüzü tanıdık gelse de bir çoğunu ilk kez görüyordum. Oysa sadece bir sokak değiştirmiştim. Sokağın sonundaki kafenin bahçesinde yaşlı bir çift sabah kahvesi içiyordu. İkisi de sokağa dönük, yan yana san...
Fırın Saldırısı, Japonca aslından Ali Volkan Erdemir çevirisi ile 2017 yılında Doğan Kitap'tan ilk baskısını yapmış öykü kitabı. "Bir öykü" kitabı demek daha doğru olur aslında :) Bugüne kadar yetişkinler için yazılmış eserler arasında benzerine rastlamamıştım, tek öykü ve illüstrasyonlardan oluşan, sert ciltli, parlak kağıda basılı, harfleri çocuk kitaplarından alıştığımız gibi büyük... 75 sayfalık eser, 2017'de 36 TL fiyat ile okuyucuya sunulmuş. Sert kapaklı halinin bugünkü satış fiyatı 50 TL. Belki benim eksikliğimdir, bugüne kadar tek öyküden oluşan öykü kitabı görmemiştim.
İki bölümden oluşan ve Fırın Saldırısı çok katmanlı bir metin. Yazılanları, arkasına gizlenmiş göndermeleri çözmeye çalışmadan okuyanlar için iki farklı zamanda yaşanan karşı konulmaz açlığı bastırmak için girişilen iki eylemin hikâyesi Fırın Saldırısı. Arkada gizlenenleri çözmeye çalışmayı sevenler için internette bulabildiğim sayfaların bağlantılarını aşağıya ekledim.
Son bilgi olarak, Marukami Fırın Saldırısı'nın ilk bölümünü Ekim 1981'de, ikinci bölümü ise Ağustos 1985'te yazmış.
İpek Özbey'in Hürriyet Gazetesi'ndeki yazısı:
Anıl Tahmisoğlu'nun Gazete Bilkent'teki yazısı:
Burcu Bayer'in Sabit Fikir'deki yazısı için:
Yorumlar
Yorum Gönder
Yorumlarınız denetimimden geçtikten sonra yayınlanacak. Beğenmediklerinizi hakaret içermeyen şekilde ifade edin lütfen.