Geçtiğimiz hafta yazdığım yazılar üzerine epey arayan / e-posta gönderen / yolda yürürken çevirip soru soranlar oldu:
Çarşamba günü Koşmak başlıklı bir yazı yayınladıktan iki gün sonra, Koşturmadan Yaşamak diye yazdın. Ne iş? Hangisini yapalım, insanların kafası karıştı. Dünya artık eskisi gibi değil, lütfen bu çelişkili duruma bir açıklık getir.
Bilirsiniz, mesele okuyucularım olunca, akan sular - akmaz olur. Hemen bu çelişkiyi giderecek açıklamalar yapayım:
- İlk yazı, ki 16 Ekim 2019 çarşamba günü yayınlanmıştı, KOŞMAK başlığını taşıyor ve yazı tümüyle koşma eyleminin yarattığı garip duyguların neticesinde hazırlanmıştı. Koşmak eylemi, salgılattığı hormonlar dolayısıyla, farklı etkilere sahip.
- İkinci yazı, ki 18 Ekim 2019 cuma günü yayınlanmıştı, KOŞTURMADAN YAŞAMAK başlığını taşıyan bu ikinci yazı ise tamamen hayatı hızlı yaşamak zorunda olduğunu düşünenler için hazırlanmıştı.
Koşturmadan, sağlığınız müsaade ediyorsa arada koşarak, keyfinizce yaşayınız...
Blogu ziyaret etmeyi sakın ha, ihmal etmeyiniz...
Hoşça kalınız!
Yorumlar
Yorum Gönder
Yorumlarınız denetimimden geçtikten sonra yayınlanacak. Beğenmediklerinizi hakaret içermeyen şekilde ifade edin lütfen.