Metrodan çıkmak için yürüyen merdivene adımımı attığımda, dışarıda beni nelerin beklediğinden haberim yoktu. Okula, işe yetişme telaşında olanların kalabalığı bitmiş, toplu ulaşım, acelesi olmayanlara kalmıştı. Merdivenin son basamağını geldiğimde sokak sakin ve huzurlu görünüyordu. Sabahın serinliği yerini öğleye geçişin ılıman haline bırakmıştı. Kediler ve martılar duvar diplerine bırakılmış yemleri paylaşıyor, kargalar bu paylaşımdan kendilerine de pay düşecek mi merakıyla olan biteni izliyordu. Her zaman döndüğüm sokağı es geçip ilerledim. Yeni sokak, yeni binalar, yeni yüzler... Tek sokak değiştirince bile karşıma çıkanların farklılığı şaşırttı. Yürümeyi sürdürdüm. Güneş yükselirken bulutsuz gökyüzü alabildiğine maviydi. Karşılaştığım insanların kiminin yüzü tanıdık gelse de bir çoğunu ilk kez görüyordum. Oysa sadece bir sokak değiştirmiştim. Sokağın sonundaki kafenin bahçesinde yaşlı bir çift sabah kahvesi içiyordu. İkisi de sokağa dönük, yan yana san...
Yukarıdaki cümleyi etrafınızda sıkça duyuyorsanız, siz de Ankara'da gel(e)meyen sonbaharı yaşıyorsunuz muhtemelen. Bugün 12 Ekim 2019 ve an itibariyle kısa kollu tişörtüm üzerimde, hiç rahatsızlık duymadan oturuyorum Camekan adlı kafede. Ankara'nın en büyük kahvecisi (1200 metrekare kapalı alanı varmış) Camekan'ı ilerleyen günlerde yazacağıma söz vererek, gelelim yazının başlığına.
Uzun ve muhtemelen gereksiz bir giriş oldu bir kez daha. Neyse, zaten okuyan da yok :) Tamam, başlıyorum...
İklim değişikliği çokça dillendirilen bir "şey". Elektrik-elektronik yüksek mühendisi olarak, iklim değişikliği hakkında akademik bilgiye sahip değilim. Yaşadığım günlere bakıp, gerçekten değişmiş galiba, şeklinde, son derece bilimsel (!) tespitler yapmak dışında elimden gelen yok. Ancak, yakın zamanda okuduğum bir yazı bu "iklim değişiyor sanırım" tespitimin doğru olmayabileceğini düşündürdü.
Okuduğum yazıya aşağıda verdiğim bağlantıdan erişebilirsiniz.
http://www.insanbu.com/Felsefe-Haberleri/788-iklim-degisikligi-tartismalarinda-madalyonun-oteki-yuzu
Yazı, Kerem Cankoçak'a ait. Cankoçak, parçacık fiziği konusunda çalışan bir akademisyen. Kendisine ait bir blogu da olan Kerem Hoca'nın yazısı, iklim konusundaki ezberlerimizi bozacak nitelikte.
İnsanBu.com'un sayesinde öğrendiğim ve ilgi ile takip etmeyi düşündüğüm Kerem Hoca'nın blogunun adresi şöyle:
https://keremcankocak.blogspot.com/
Uzun ve muhtemelen gereksiz bir giriş oldu bir kez daha. Neyse, zaten okuyan da yok :) Tamam, başlıyorum...
İklim değişikliği çokça dillendirilen bir "şey". Elektrik-elektronik yüksek mühendisi olarak, iklim değişikliği hakkında akademik bilgiye sahip değilim. Yaşadığım günlere bakıp, gerçekten değişmiş galiba, şeklinde, son derece bilimsel (!) tespitler yapmak dışında elimden gelen yok. Ancak, yakın zamanda okuduğum bir yazı bu "iklim değişiyor sanırım" tespitimin doğru olmayabileceğini düşündürdü.
Okuduğum yazıya aşağıda verdiğim bağlantıdan erişebilirsiniz.
http://www.insanbu.com/Felsefe-Haberleri/788-iklim-degisikligi-tartismalarinda-madalyonun-oteki-yuzu
Yazı, Kerem Cankoçak'a ait. Cankoçak, parçacık fiziği konusunda çalışan bir akademisyen. Kendisine ait bir blogu da olan Kerem Hoca'nın yazısı, iklim konusundaki ezberlerimizi bozacak nitelikte.
İnsanBu.com'un sayesinde öğrendiğim ve ilgi ile takip etmeyi düşündüğüm Kerem Hoca'nın blogunun adresi şöyle:
https://keremcankocak.blogspot.com/
Yorumlar
Yorum Gönder
Yorumlarınız denetimimden geçtikten sonra yayınlanacak. Beğenmediklerinizi hakaret içermeyen şekilde ifade edin lütfen.