Gölgeleri oldum olsası sevdim. Işığın somut göstergesi gibi geldi bana. Işığın yönüne ve şiddetine göre değişmesini, hayatın farklılaşan akışına benzettim. Uzayan kısalan, koyulaşan belirsizleşen gölgeler... Gölgelerin bu suskun ama etkili varlığı çağrışımlar yaptı ömrüm boyunca. Kökenleri çocukluk yıllarıma kadar uzanıyor belki. Ağaçların uzayan gölgelerini izlerken fark etmiştim ışığın ve karanlığın birbiriyle oyununu. Her gölgenin, öyküsü başkaydı; kimi dinginlik, kimi merak, kimi endişe içerirdi. Sessiz sinema gibi, sözsüz öyküler, giz ile görünen arasındaki ilişkiyi mi yansıtıyor acaba? Gölgelerin etkileyici olmaları biraz da bu yüzden sanırım, hayal gücümüzü işe koymaları. Görünen ile giz arasını doldurması bize kalıyor.
@ One Tower / Arkadaş Kitabevi |
Az kaldı. Bir kaç ay sonra geçmiş sene değerlendirmesini yazacağım kısmet olursa. Geride kalan dokuz ayda, sene başında yapmayı istediklerimi büyük ölçüde gerçekleştirebilmiş olmanın mutluluğunu yaşıyorum. Özellikle evde okunmayı bekleyen kitaplar azalmadan yeni kitap almama kararına büyük ölçüde uydum. Eylül ayı içinde beş tane yeni kitap aldım gerçi. Ancak bu kararımda KitapYurdu.com'un karşı koyamadığım kampanyasının payı büyük. NTV ve Can yayınlarının seçili kitaplarından beş tanesini 15 TL'ye alabiliyordum. Aralarında okumak istediğim kitaplar da olunca, duramadım.
Merak edenler için, KitapYurdu bu yazı için bana kitap hediyesi veya para vermedi. Reklamsız ve sponsorsuz bir blog burası.
En az başarılı olduğum istek ise eski yazı öğrenmeye yönelik olanı. Gerçi bu yönde bir kaç adım attım ancak istediğim noktadan epey uzağım. Senenin bitmesine kalan aylarda, satın aldığım Osmanlıca öğreten kitaba çalışabilirsem, senelerdir istediğim eski yazılı kitapları karıştırabilmeye başlayabilirim.
2019 Eylül'ü, tangonun ne kadar maço bir dans olduğunu öğrenmemi de sağladı. Kişisel tarihimde başlanılıp devamı getirilmeyen hevesler arasında yerini aldı tango da.
Ekim ayından beklentim büyük. Bir iki teknik yazı var, bitirmek istediğim. Teknik yazıları artık bloglar için yazmayınca, daha fazla özen göstermem gerekiyor. Blog yazısının üslubu ile sektör dergisi / oda bülteni üslubu farklı oluyor haliyle.
Son olarak, sene başından bu yana bloga eklediğim kitap etiketli yazı sayısı 30. Aradan 9 ay geçtiğini düşününce, ayda ortalama 3 kitaptan fazla 4 kitaptan az bir sayı karşımıza çıkıyor.
Okumak iyidir.
Yorumlar
Yorum Gönder
Yorumlarınız denetimimden geçtikten sonra yayınlanacak. Beğenmediklerinizi hakaret içermeyen şekilde ifade edin lütfen.