Kimi bir kaç cümlelik kimi bir kaç sayfalık anılarla dolu öykücükler ve tümünü bağlayan farklı bir kurgu. Barış Bıçakçı'nın son novellasını severek okudum. Okuma heyecanını bozmadan, konusundan kısaca bahsetmek istiyorum. Halis Bey, emekli elektrik mühendisi. Ayşe ise başarılı bulunan bir öykü kitabı yayınlamış bir peyzaj mimarı ve tercüme yaparak hayatını kazanıyor. Tercüme bürosunda rastlaşıyorlar ve Halis Bey Ayşe'den anılarını öyküleştirmesini istiyor, ücreti karşılığında. Novella, Halis Bey'in anıları ve Ayşe'nin hayatını anlatan bölümlerle kurulmuş. Novellada yer alan bölümlerin her biri ayrı öyküler haline getirilebilecek derinlikte. Ayşe'nin hayatına dair bölümlerde ülkenin gündemine dair göndermeler de yer alıyor. Daha önce okuduğum eserlerinde olduğu gibi bolca Ankara var arka planda. Hatta Garson başlıklı bölümde Ankara başrolde. İstanbullular deniz yok, fazla gri dese de Ankara, Ankara'da yaşamaya alışmışlar için kendine has özellikleri ve güzelli...
Şubat 2016'da yazmıştım blogda, hammaddesinden çikolata yapımı diye. Bugün dönüp okuduğumda, gereksiz uzun ve artık geçerli olmayan bilgilerle dolu olduğunu gördüm. Son dönem yaptığım çikolataları tattırdığım arkadaşların beğenileri üzerine, güncel bir tarif yayınlayayım dedim. Üşenmediğim bir gün, tarifin aşamalarını fotoğraflayıp bu yazıya ekleyeceğim. Aşamaların fotograflarını ekledim, ölçü soran da çok oldu. Ona da yanıt vereyim hemen.
Ev yapımı çikolatamızın, aşağıda ayrıntılarını vereceğim, malzemeleri basit: Kakao yağı, toz kakao ve fındık. Son olarak tatlandırıcı niyetine kullanacağımız bal/pudra şekeri. Üç ana malzemenin ağırlığı aynı. Erimiş haldeki kakao yağı (aşağıda anlatıyorum nasıl eritileceğini), toz kakao ve çekilmiş fındık... Hepsi aynı ağırlıkta. Son yaptığım tarifte 75'er gram olarak tarttım. Şeker, biraz keyfe kalmış. Gene son yaptığım tarifte, 100 grama yakın olarak ölçtüm, eklediğim sıvı hale getirdiğim balı.
Ev yapımı çikolatamızın, aşağıda ayrıntılarını vereceğim, malzemeleri basit: Kakao yağı, toz kakao ve fındık. Son olarak tatlandırıcı niyetine kullanacağımız bal/pudra şekeri. Üç ana malzemenin ağırlığı aynı. Erimiş haldeki kakao yağı (aşağıda anlatıyorum nasıl eritileceğini), toz kakao ve çekilmiş fındık... Hepsi aynı ağırlıkta. Son yaptığım tarifte 75'er gram olarak tarttım. Şeker, biraz keyfe kalmış. Gene son yaptığım tarifte, 100 grama yakın olarak ölçtüm, eklediğim sıvı hale getirdiğim balı.
Şimdi malzemeleri sıralayarak başlayayım, geleneği bozmayarak:
- Kavanozda satılan kakao yağı. Farklı markaların ürünleri bulunuyor artık. 2016 yılında, sadece kozmetik amaçlı satılanlar vardı aktarlarda.
- Toz kakao. Burada toz kakaonun ve kakao yağının olabildiğince saf olması önemli. Çikolatanın kalitesini belirliyor bu ikili.
- Tatlandırıcı katkı. İsterseniz pudra şekeri, isterseniz bal, isterseniz hurma özü... Tamamen damak tadınıza bağlı. Kuru üzümü parçalayıcıdan geçirip, tatlandırıcı olarak ekleyebilirsiniz.
- Kuru yemişler. Ben kuru üzüm ve fındık kullandım. Bir başka denememde antep fıstığı kullanmayı düşünüyorum.
Malzemelerde miktar belirtmedim, çünkü miktarı göz kararı belirliyorum. Gene de fikir versin diye aklımda kaldığı kadarını yazayım. İlk işlemimiz, uygun bir kase bulmak. Çikolatamızı orada karıştıracağız. Kasenin çukur ve ince olması önemli. İncelik, benmari usulü ile kakao yağını eritirken işimizi kolaylaştıracak.
Sıcak su dolu bir kabın içine oturttuğumuz çikolatayı karıştıracağımız kaseye önce kakao yağını koyuyoruz. Kısa bir sürede eridiğini ve sarımtrak renkli bir sıvıya dönüştüğünü görünce şaşıracaksınız.
Bu yağın içerisine toz kakaoyu ekleyip iyice karıştırıyoruz. Kakaonun, yağ ile birlikteliği pürüzsüz hale gelene kadar devam etmeliyiz.
Bu yağın içerisine toz kakaoyu ekleyip iyice karıştırıyoruz. Kakaonun, yağ ile birlikteliği pürüzsüz hale gelene kadar devam etmeliyiz.
Kuruyemişleri dilerseniz bütün olarak, dilerseniz benim yaptığım gibi, parçalayıcıdan geçirerek sıvı çikolata dolu kaseye ekliyoruz. Bu noktada, miktarları doğru ayarlamak gerekiyor. Fındık, antep fıstığı, kuru üzüm, badem gibi kuruyemişleri deneyebilirsiniz. Ben bugüne kadar kuru üzüm ve fındıklı ile antep fıstıklı çikolatalar denedim. Her ikisi de gayet başarılı oldu, en azından tadanlar beğendiler. Bademli çikolatayı ise henüz denemedim.
Sıvı çikolatamızın akışkan olması gerekli. Kuruyemişleri ekleyince ise kek hamuru, hatta kurabiye hamuru kıvamında olması yeterli. Ne kadar pürüzsüz hale gelirse o kadar başarılı bir çikolata oluyor sonuçta. Biraz kolunuza, omzunuza kuvvet, sağlam karıştırmanızı öneririm. Bu süreçte alet kullanmadım, belki mikseri en yavaş hızında kullanabilirsiniz.
Artık sıvı, aslında kurabiye hamuru kıvamındaki çikolatayı, katı ya da bildiğimiz haline dönüştürme vakti geldi.
Derin olmayan bir borcamın tabanının iki katı büyüklüğünde yağlı pişirme kağıdı kopartıyoruz. Bu kağıdımızı, borcamın tabanına yayıp çikolata karışımını kağıdın üzerine koyuyoruz. Kağıdın diğer yarısı ile çikolatanın üzerini kapatıyoruz. İstediğimiz inceliğe gelene kadar yayıyoruz karışımı. Yağlı kağıda yapıştığını görüp endişelenmeyin. Donduğunda, çok kolaylıkla çıkacaktır kağıttan.
Buzlukta 10 - 15 dakika kalsa yeterli oluyor. Bir kez donunca, artık oda sıcaklığında ancak güneş görmeyen bir yerde saklamanız yeterli oluyor. Dilerseniz buzdolabında da tutabilirsiniz.
Dilimlere ayırmadan önce, aslında bir önceki fotografta gördüğünüz aşamasında, yani borcama koyup üzerini düzleştirdiğinizde, farklı bir alet ile üzerine şekil yapabilirsiniz. Meselâ, kalpli bir çikolata, gönül almak istediğiniz bir günde size yardımcı olacaktır. Ne demişler, tatlı yiyelim, tatlı konuşalım :)
Afiyet olsun...
Dilimlere ayırmadan önce, aslında bir önceki fotografta gördüğünüz aşamasında, yani borcama koyup üzerini düzleştirdiğinizde, farklı bir alet ile üzerine şekil yapabilirsiniz. Meselâ, kalpli bir çikolata, gönül almak istediğiniz bir günde size yardımcı olacaktır. Ne demişler, tatlı yiyelim, tatlı konuşalım :)
Afiyet olsun...
Yazılarınızı takip ediyorum oldukça bilgilendirici devamını diliyorum.
YanıtlaSil