İkinci yarıya çok daha istekli başladı Fenerbahçe. İkinci gol için rakip kaleye yüklenirken yaptığı ataklar özellikle sol kanatta Kostiç'in yaptığı ortalara dayanıyordu. 60 ile 65. dakikalar arasında Rangers beraberlik golüne çok yaklaşsa da savunma ve kaleci İrfan Can'ın gününde olması umutlarımızı sürdürmeye yetti. İkinci gol, sağ kanattan gelişen atak sonucu geldi. İkinci golün ardından J ose Mourinho'nun yaptığı değişiklikler ile çok daha baskılı bir futbol ortaya koyduk. Üçüncü gole çok yaklaştığımız ataklar olsa da ne yazık ki şutlar kaleyi bulmadı. Rangers'ın arada bulduğu net fırsatlarda ise İrfan Can başarılıydı. Şimdi uzatmalarda ve belki de penaltı atışlarında belirlenecek tur atlayan takım. Uzun zamandır izlediğim en heyecanlı ikinci yarı olduğunu ekleyerek notlarımı sonlandırayım. Sonuç ne olursa olsun, 3-1'lik ilk maçı çevirmeyi başardı Fenerbahçe. Tebrikler, umarım turu geçen taraf olmayı da başarırlar.
Kimi dönemler kimi yazarların kitaplarını okumakla geçiriyorum. Bugünlerin yazarı, Nedim Gürsel. Bu ay içerisinde Öğleden Sonra Aşk adlı kitabını okumuş ve bloga eklemiştim. Bu kez, ilk eserlerinden birisini, İlk Kadın'ı okudum.
İlk Kadın'ın Doğan Kitap tarafından Ekim 2004 tarihli dördüncü baskısını okudum. 104 sayfalık eser, yayıncı tarafından roman olarak tanımlanmış. Romandan ziyade novella dense daha doğru olur gibi geldi bana. Bu yazıyı hazırlarken okumaya başladığım Nedim Gürsel'in Kadınlar Kitabı adlı öykü kitabında beni bir sürpriz bekliyordu. İlk Kadın, Kadınlar Kitabı'nın ilk öyküsüydü. Sonra, İlk Kadın'ın baskı geçmişine bakınca, 1983 Kadınlar Kitabı, Cem Yayınevi ibaresini fark ettim. Bu uzun ve muhtemelen gereksiz ayrıntıların özeti, Gürsel'in Kadınlar Kitabı adlı öykü kitabının uzun öyküsü İlk Kadın, aradan geçen yıllarda ayrı bir roman olarak yayınlanmış. İyi de olmuş.
Nedim Gürsel'den okuduğum eserler arasında en etkileyici betimlemelere sahip olanı diyebilirim İlk Kadın için. Yeniyetme bir yatılı okul öğrencisinin ilk cinsel deneyimini anlatıyor. İç huzursuzluğunu, İstanbul'un kasvetini ve onu vazgeçilmez kılan büyüsünü, zaman ve mekânlar arasında geliş gidişlerle, okuyucusunun zihninde canlandırıyor. Dümdüz bir anlatım yok İlk Kadın'da. Zaman - mekân değişiklikleri öyle zor takip edilen cinsten olmasa da özenli okumayı gerektiriyor. Cümleler arasında vatan hasreti de hissediliyor.
104 sayfaya sığdırılan etkileyici bir çalışma. Sırada Kadınlar Kitabı adlı öykü kitabı ile Boğazkesen adlı roman var. Sonrasında yazarın yeni çalışmalarından bir kaç tane okumayı istiyorum.
Yorumlar
Yorum Gönder
Yorumlarınız denetimimden geçtikten sonra yayınlanacak. Beğenmediklerinizi hakaret içermeyen şekilde ifade edin lütfen.