Adalet Ağaoğlu'ndan okuduğum yedinci eser ve bloga eklediğim ilk oyun: Çok Uzak - Fazla Yakın. Okurken düşündüm ve sanırım sadece bloga eklediğim değil, aynı zamanda, "okuduğum" ilk oyun. 160 sayfa ve 1991 senesinde İletişim Yayınlarınca basılmış.
Tiyatro oyunu okumak ilginç bir deneyim. Romanda, öyküdeki gibi olmuyor yazım tarzı. Çok Uzak - Fazla Yakın toplam 160 sayfa, oysa anlatılanları dizi film yapmak isteseniz 2-3 sezonluk senaryo çıkartabilirsiniz. Zamanlar ve mekânlar arasında gidip gelen, bu gidiş gelişlerin nasıl olacağını bile tarif eden bir metni var. Dediğim gibi, okuduğum ilk oyun olunca, tüm oyunlarda böyle mi yazılır zaten bilemedim.
Sanat ve hayat, ikiz kardeş gibi. Çok Uzak - Fazla Yakın, bu ana konu üzerine inşaa edilmiş. Ev içindeki rollerden, ülkenin geçirdiği çalkantılı dönemlere, kadın erkek ilişkilerine bir çok yan konuya da değiniyor. Adalet Ağaoğlu'nun romanlarından sinemaya uyarlananlar var. Fikrimin İnce Gülü, sanırım en bilinen uyarlamalarından. Yanlış hatırlamıyorsam, Sarı Mercedes adlı uyarlamayla ilgili bir takım anlaşmazlıklar yaşamış Ağaoğlu. Dizilerin hikâyelerinin birbirine benzediği günümüzde keşke Çok Uzak - Fazla Yakın'ı bir dizi olarak izlesek diye düşündüm kitabı okurken.
Ankara Sanat Tiyatrosu'nun Asaf Çiyiltepe'nin vefatı sonrası Genel Sanat Yönetmenliği görevini üstlenen Güner Sümer, Adalet Ağaoğlu'nun kardeşi. Oyunu, bu bilgi eşliğinde okuyunca, tiyatro işletmeciliği / oyuncu - yönetmen ilişkileri gibi konuların nasıl böyle ustaca anlatıldığı sorusu anlamsızlaşıyor.
Yorumlar
Yorum Gönder
Yorumlarınız denetimimden geçtikten sonra yayınlanacak. Beğenmediklerinizi hakaret içermeyen şekilde ifade edin lütfen.