Gölgeleri oldum olsası sevdim. Işığın somut göstergesi gibi geldi bana. Işığın yönüne ve şiddetine göre değişmesini, hayatın farklılaşan akışına benzettim. Uzayan kısalan, koyulaşan belirsizleşen gölgeler... Gölgelerin bu suskun ama etkili varlığı çağrışımlar yaptı ömrüm boyunca. Kökenleri çocukluk yıllarıma kadar uzanıyor belki. Ağaçların uzayan gölgelerini izlerken fark etmiştim ışığın ve karanlığın birbiriyle oyununu. Her gölgenin, öyküsü başkaydı; kimi dinginlik, kimi merak, kimi endişe içerirdi. Sessiz sinema gibi, sözsüz öyküler, giz ile görünen arasındaki ilişkiyi mi yansıtıyor acaba? Gölgelerin etkileyici olmaları biraz da bu yüzden sanırım, hayal gücümüzü işe koymaları. Görünen ile giz arasını doldurması bize kalıyor.
Cumhuriyet ile yaşıt bir gazeteci, araştırmacı ve yazar Hıfzı Topuz. Uzun yıllar Paris'te, Unesco'da görev yapmış. Bu görevi sırasında bir çok kez Afrika'ya gitmiş. Farklı ülkelere ve farklı bölgelere yaptığı ziyaretlerinde biriktirdiği objeleri (maskeler, heykeller, heykelcikler) Büyükçekmece Belediyesi'nce kurulacak bir müzede sergilenmesi için anlaşma yapmış. Ancak, geçen senelerde müze kurul(a)mamış.
Cer Modern'in ana salonunda Büyülü Afrika adı ile sergilenen eserlerin yanlarında küçük açıklayıcı bilgiler de yer alıyor. 6 Nisan ile 23 Haziran 2019 tarihleri arasında gezilebilecek, 500 eserden oluşan, sergiyi kaçırmayın derim.
Yorumlar
Yorum Gönder
Yorumlarınız denetimimden geçtikten sonra yayınlanacak. Beğenmediklerinizi hakaret içermeyen şekilde ifade edin lütfen.