Metrodan çıkmak için yürüyen merdivene adımımı attığımda, dışarıda beni nelerin beklediğinden haberim yoktu. Okula, işe yetişme telaşında olanların kalabalığı bitmiş, toplu ulaşım, acelesi olmayanlara kalmıştı. Merdivenin son basamağını geldiğimde sokak sakin ve huzurlu görünüyordu. Sabahın serinliği yerini öğleye geçişin ılıman haline bırakmıştı. Kediler ve martılar duvar diplerine bırakılmış yemleri paylaşıyor, kargalar bu paylaşımdan kendilerine de pay düşecek mi merakıyla olan biteni izliyordu. Her zaman döndüğüm sokağı es geçip ilerledim. Yeni sokak, yeni binalar, yeni yüzler... Tek sokak değiştirince bile karşıma çıkanların farklılığı şaşırttı. Yürümeyi sürdürdüm. Güneş yükselirken bulutsuz gökyüzü alabildiğine maviydi. Karşılaştığım insanların kiminin yüzü tanıdık gelse de bir çoğunu ilk kez görüyordum. Oysa sadece bir sokak değiştirmiştim. Sokağın sonundaki kafenin bahçesinde yaşlı bir çift sabah kahvesi içiyordu. İkisi de sokağa dönük, yan yana san...
Senelerdir gidip geldiğim ve her seferinde huzur bulduğum Eymir Gölü ile ilgili ayrıntılı rehber hazırlama işine giriştiğimde, göl kıyısında yer alan mekânları ayrıca tanıtmam gerektiğini fark ettim.
Göl çevresinde araç trafiği tek yönlü olunca, Çobanoğlu'na araç ile ulaşmak epey sürüyor. Gölbaşı tarafındaki kapıyı kullanarak göl kıyısına girdiyseniz, göl çevresindeki turunuzun şık bölümünün son tesisi Çobanoğlu. Adını, geniş bahçesindeki Çobanoğlu çeşmesinden alan bu tesis, kahvaltı, gözleme, ızgara çeşitleri ve sıcak-soğuk mezeleri ile sağlam bir mutfağa sahip.
Eymir gölü, genişçe akan ve kıvrımlarla ilerleyen bir nehre benziyor, haritadan baktığınızda. Bu yüzden, Çobanoğlu'nda otururken küçük bir göl görüyorsunuz. Göl kıyısındaki diğer tesisler ise Çobanoğlu'ndan görünmüyor.
İster bahçesinde oturun, ister soba ile ısıtılan içerisinde çok keyif alacağınızı düşünüyorum Çobanoğlu'nda. TRT tarafındaki kapıdan, yürüyerek ya da bisiklet ile, trafiğin tersi yönünde göle giriş yaparsanız, 12-15 dakikalık yürüyüş ile Çobanoğlu'na ulaşabilirsiniz. 1.6 km'lik güzergâh boyu yokuşsuz, araçlar ters yönde geleceğini akılda tutarak ilerlemelisiniz.
Çobanoğlu, haftanın yedi günü kahvaltı sunan mekânlardan. Haftasonları, hafta içi günlere kıyasla çok daha kalabalık olduğunu söylemeye gerek yok :) Akşam gitmeyi düşünenler için 23.00'te Çobanoğlu'nun kapandığı bilgisini ekleyeyim.
Yandaki fotograf, Çobanoğlu'nun içindeki bar bölümünü gösteriyor. İlk gördüğümde aklıma 1980ler geldi. Filmlerden hatırladığım bir kare canlandı gözümde.
Bu yazı da son halini almadı henüz. Eklenecek ve çekilecek çok fotograf var hâlâ...
İster bahçesinde oturun, ister soba ile ısıtılan içerisinde çok keyif alacağınızı düşünüyorum Çobanoğlu'nda. TRT tarafındaki kapıdan, yürüyerek ya da bisiklet ile, trafiğin tersi yönünde göle giriş yaparsanız, 12-15 dakikalık yürüyüş ile Çobanoğlu'na ulaşabilirsiniz. 1.6 km'lik güzergâh boyu yokuşsuz, araçlar ters yönde geleceğini akılda tutarak ilerlemelisiniz.
Çobanoğlu, haftanın yedi günü kahvaltı sunan mekânlardan. Haftasonları, hafta içi günlere kıyasla çok daha kalabalık olduğunu söylemeye gerek yok :) Akşam gitmeyi düşünenler için 23.00'te Çobanoğlu'nun kapandığı bilgisini ekleyeyim.
Yandaki fotograf, Çobanoğlu'nun içindeki bar bölümünü gösteriyor. İlk gördüğümde aklıma 1980ler geldi. Filmlerden hatırladığım bir kare canlandı gözümde.
Bu yazı da son halini almadı henüz. Eklenecek ve çekilecek çok fotograf var hâlâ...
Yorumlar
Yorum Gönder
Yorumlarınız denetimimden geçtikten sonra yayınlanacak. Beğenmediklerinizi hakaret içermeyen şekilde ifade edin lütfen.