Dalgaların sesini dinlemeyi seviyorum. Huzur veriyor. Kimi arkadaşlarım denize girip, suların içinde oynuyor. Bense denizi seyretmeyi, dalgaları dinlemeyi tercih ediyorum. Havalar soğumaya başladı. Kalabalık azaldı. Çocuk parkında yaramazların cıvıltıları yok artık. Salıncağın gölgesinde pinekleyen bir kaç arkadaş var parkta canlı namına. Sabah, daha güneş doğmadan gelip oltasını sandalyeye sabitleyen adam da olmasa, sahile de gelen yok. Kasabanın bu halini seviyorum. Tüm kasabanın tek sahibi bizmişiz gibi geliyor. Yemek bulduğumuz sürece değmeyin keyfimize. Adam bugün balık tutabilecek mi acaba?
tesadüfler sebep oldu bu kitabı okumama. ne Trevanian bilirdim ne Şibumi. oysa her ikisinin de epey tutkunu varmış.
"bir kitap okudum, hayatım değişti" diyemem Şibumi için. işin doğrusu, bu sözü söyleyebileceğim bir kitap var mı bilmiyorum.
bir yanıyla tipik Amerikan best-seller, bir yanıyla dünya siyasetinin sırrını anlamak isteyenlere yanıt veren metin.
go, mağara araştırmaları kitabın akışına iyi yedirilmiş. bölümlerin adları da go oyunundan alınma.
Olasılıksız adlı bir roman vardı, bir dönem çok satan. o romanın yazarıyla yapılmış bir söyleşiyi okumuştum. söyleşide bu tip romanların formülünü anlatıyordu. Tervanian mahlasıyla yazan Rodney William Whitaker'ın bu formülden haberi var mı bilmesem bile Şibumi, formüle uyuyor.
uzun lafın kısası, hızlı okuyacak, sonrasında geçen vakte üzülmeyeceğiniz ancak bir kaç hafta sonrasında pek bir izi kalmayacak bir roman okumak istiyorsanız Şibumi iyi bir seçim. Dan Brown sevenlerdenseniz meselâ, hararetle tavsiye ederim...
valla izi kalmadi diyemem yillar sonra bile beni heyecanlandiriyor dam brown dan on yillar once....
YanıtlaSilDan Brown serisinin tümünü keyifle okudum. Belki yazdıklarım, yazmak istediklerimi tam anlatamadı. Kitap ile ilgili çevremden gelen yorumları duyunca beklentim yükselmişti. O beklentimin karşılığını aradım sanırım.
YanıtlaSil