İkinci yarıya çok daha istekli başladı Fenerbahçe. İkinci gol için rakip kaleye yüklenirken yaptığı ataklar özellikle sol kanatta Kostiç'in yaptığı ortalara dayanıyordu. 60 ile 65. dakikalar arasında Rangers beraberlik golüne çok yaklaşsa da savunma ve kaleci İrfan Can'ın gününde olması umutlarımızı sürdürmeye yetti. İkinci gol, sağ kanattan gelişen atak sonucu geldi. İkinci golün ardından J ose Mourinho'nun yaptığı değişiklikler ile çok daha baskılı bir futbol ortaya koyduk. Üçüncü gole çok yaklaştığımız ataklar olsa da ne yazık ki şutlar kaleyi bulmadı. Rangers'ın arada bulduğu net fırsatlarda ise İrfan Can başarılıydı. Şimdi uzatmalarda ve belki de penaltı atışlarında belirlenecek tur atlayan takım. Uzun zamandır izlediğim en heyecanlı ikinci yarı olduğunu ekleyerek notlarımı sonlandırayım. Sonuç ne olursa olsun, 3-1'lik ilk maçı çevirmeyi başardı Fenerbahçe. Tebrikler, umarım turu geçen taraf olmayı da başarırlar.
Kitabın tam adı İnziva Diyalogları Hayat Üzerine Konuşmalar. Nota Bene Yayınları'ndan çıkmış, benim okuduğum 2017 senesinde yapılmış ilk baskısıydı. Nehir söyleşiler, anılar, geçmiş değerlendirmeleri hep ilgimi çekiyor. Beni yakın tanıyanların tespitine göre tarih merakımın arkasında da bu tür kitaplara ilgimin arkasında da "dedikodu sever" olmam yatıyor. Dedikodu sevmez biri olarak, bu tespite katılmıyorum elbette :)
İnziva Diyalogları, üzerime karabasan gibi çöken bir kitap. Tanıtım notlarına böyle bir paragrafla başlamak, bu yükü hafifleştirme çabası aslında. Cengiz Türedi ve Naim Kandemir, 78 kuşağından iki Mülkiyeli. Türedi, 3. sınıftayken akıl sağlığını yitirip tamamlayamamış üniversite eğitimini. Yıllar boyu, kitaptan okuduğuma göre hâlen, süren tedavilerle sağlığına kavuşmuş. Kandemir, Türedi'nin okuldan arkadaşı ve yoldaşı. İkilinin yaptığı telefon konuşmalarının deşifresinden oluşuyor kitap.
İki önsöz var, yazarların önsözlerinden başka. Biri Dr. Sezai Berber'in, ki kendisi psikiyatri uzmanı. Diğeri Prof. Dr. Ahmet Haşim Köse'den, ki Hocamız A.Ü. Siyasal Bilgiler Fakültesi'nden, yani Mekteb-i Mülkiye'den.
Peki bu kitap neden karabasan gibi çöktü üzerime?
Hâyâl meyâl hatırladığım seneleri getirdi gözümün önüne. 1980 öncesini hatırlıyorum, daha doğrusu zihnime kazınmış kimi hikâyeler var gözümün önünden gitmeyen. Kurtarılmış mahalleler, her köşe başından gelebilen kurşunlar, yakılan dükkanlar, sokaktan gelen slogan sesleri ve ardından gelen büyük sessizlik...
O günlerin sonucunda, tüm hayatının akışı değişmiş birisinin, Türedi'nin, bugün yaptığı tespitler çok etkileyici...
Kandemir ve Türedi, solu da solcuyu da konuşmuş. Tespitleri, dediğim gibi çarpıcı.
Senenin son kitabı, böylesi etkileyici bir kitap olsun. 2019, daha huzurlu, daha sağlıklı geçsin...
Yorumlar
Yorum Gönder
Yorumlarınız denetimimden geçtikten sonra yayınlanacak. Beğenmediklerinizi hakaret içermeyen şekilde ifade edin lütfen.